Her gün ülkemizle ilgili gelişmeleri kaçırmayayım diye bilgisayarın başına oturup gerçeği yansıtan Cumhuriyet'in sayfalarını çeviriyorum. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun şu açıklamasını okuyunca önemli değişimlerin olacağına inancım arttı: "21. yüzyılda Atatürk'ü anmak, 19 Mayıs'ta Gençlik ve Spor Bayramı'nı
Galatasaray, Konya karşısında rahat bir galibiyetle şampiyonluğunu tescilledi. Tebrik etmek gerekir. Oyunun başından itibaren Konyaspor'dan daha üstün olan Sarı-Kırmızılı ekip Icardi'nin golünden sonra ikinci yarıda daha da rahat oynayarak golleri sıraladı.Galatasaray'ın rakibi Fenerbahçe'ye şans tanımadığı
Antalya'da dün Alman bir kadın turiste, yaya geçidinin tam da ortasındayken bir kamyon hızla çarpıp metrelerce uzağa fırlattı.Yazıyı yazarken hekimler hastanede kendisini hayatta tutmaya çalışıyordu.Kaliteli kamusal sağlık hizmetinden yararlanmak doğumundan ölümüne hayatın her alanını kapsıyor.Ne yazık
27 Mayıs hareketinin 64. yılındayız. 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbeleriyle karıştırılmamalıdır. 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri emir komuta zinciri içinde üst düzey komutanlar tarafından ve NATO'nun destekleriyle gerçekleştirildi. 12 Mart ve 12 Eylül, temelde 27 Mayıs 1960'ın yarattığı 1961
Yahudi kasabı" namıyla maruf Adolf Eichmann 1962 yılında İsrail'in gizli servisi Mossad tarafından kaçırılıp yargılanmaya başlandığı zaman Nazilerin zulmüne uğramış bir Alman kadın yazar, Hitler'in "nihai çözüm" planını yaşama geçiren bu soykırım makinesinin ardındaki kötülüğü, altından ne çıkacağını
Geçenlerde açıklanan AİHM raporu acı bir gerçeği ortaya koydu. Türkiye, ne yazık ki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yapılan bireysel başvurularda lider. Hızla ilk sıralara tırmanmışız, parlementer sistemden çıkıp cumhurbaşkanlığı; yani tek adamlık rejimine geçtiğimizden beri. Evet-hayır referandumuna
Zulüm durmaksızın her biri bir öncekinden daha acımasız, daha insanlık dışı yöntemler bulmaktan, kötünün daha kötüsünü icat etmekten vazgeçmiyor, usanmıyor, utanmıyor.F tipi ve çeşitli tiplerde cezaevleri derken şimdi en "yeni"sini, en zalimce, en insanlık dışı olanını buldular: "Kuyu tipi" ya da kuyu
Aspendos antik tiyatrosunun önüne geldiğinizde önce görkemli dış duvarı karşısında nefesiniz tutuluyor sonra dünyadaki en iyi korunmuş antik tiyatro olduğu kabul edilen o mekânın içine girince tarih ve sanatın gücü karşısında saygıyla eğilmek istiyorsunuz. 17-27 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen Devlet
Yazı yok
Melih Cevdet Anday'ı 2002 yılında yitirmiştik. Ozan, roman tiyatro-deneme yazarı Anday, toplumumuzun -Cumhuriyetle gelen- "Aydınlanma" döneminin en parlak temsilcilerinden biridir. Ozanlıkta doruğu yakalamış bir imge sihirbazı, titiz bir anlatı ustası, düşünceyi sohbet lezzetiyle kotaran bir denemeci,
© 2023