Ekonomik değil ahlaki kriz

Dünyanın her yerinde insanlar hayat pahalılığı ve durdurulamayan 'enflasyon canavarı' ile mücadele ediyor. Venezuela'da enflasyon oranı yüzde 360, Arjantin'de yüzde 160, Türkiye'de 2023 sonunda yüzde 648 ve İran'da ise yüzde 58 civarında gerçekleşti.
Avrupa'da Euro'nun enflasyonu bir yıl önce yüzde 10'un üzerindeyken daha yeni yeni yüzde 3 civarına düştü. Kanada ve ABD'de de enflasyon yüzde 3.5 düzeylerinde. Batı'daki yüksek enflasyonun düşük büyüme ile birleştiğinde stagflasyona yol açma riski hâlâ çok yüksek.
Enflasyon dizginlense de yol açtığı sosyo-ekonomik sorunlar uzun vadeli oluyor. Çünkü ülkemizde de yakından şahit olduğumuz üzere insanların kazançlarının ve tasarruflarının değeri ciddi biçimde ve muhtemelen kalıcı olarak erozyona uğruyor.
Reel kazancın azalması özellikle de maaşlarının daha yüksek bir yüzdesini gıda ve konut gibi enflasyondan orantısız bir şekilde etkilenen mallara harcayan sabit gelirli aileler için büyük acılara neden oluyor.

Zira enflasyona karşı en savunmasız kesim sabit gelirli çalışanlar ve emeklilerdir. Çünkü malların ve hizmetlerin değeri arttığında devlet yükselen fiyatlara göre vergilerini artırabiliyor. Esnaf ve sanayici de sattığı mallara ayarlama yaparak enflasyona karşı kendini koruyabiliyor.
Sabit gelirlilerin enflasyona karşı maaşlarına zam yapma imkânları yok. Ya devletin ya da şirket sahiplerinin yapacağı maaş artışına mahkûmlar. Bu bağlamda her ekonomik kriz aslında kendi gelirini düzenleme yetkisi elinde olmayan bir sabit gelirliler krizidir.
Bir bakıma bazı kesimlerin çıkarları için savunmasız konumdaki sabit gelirliyi enflasyon canavarına kurban ettiği bir süreci yaşıyoruz. Bunun İsrail'in silahsız ve savunmasız Gazzellileri hunharca katletmesinden bir farkı yok. Biri devlet terörüyse diğeri de savunmasız kesimlere yönelik ekonomik terördür.
Bu yönüyle enflasyon sadece günümüzde değil geçmişte de ahlaki ve siyasi bir kriz olarak görülmüştür. Nitekim 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in 1991'deki ünlü konuşmasında işaret ettiği gibi "Enflasyon sadece pahalılık olayı değildir. Esas enflasyon devletleri yıkan, milletleri ve ahlakı bozan bir olaydır..."

'Economics in One Lesson' kitabının yazarı Henry Hazlitt de "Her büyük enflasyonda hem kamusal hem de özel ahlakta çarpıcı bir düşüş olur" der. Zira enflasyon ile yolsuzluk