İfade özgürlüğü de ne..

Gazze'de İsrail'in fütursuzca sürdürdüğü katliamın 7. ayına girdiği günlerde ABD üniversitelerinde başlayan protesto gösterileri, ülke çapında gittikçe yayılmakla kalmayıp Avrupa üniversitelerine de sirayet etti. İsrail'in ısrarlı talepleri ile de karşı karşıya bulunan ABD yönetiminin bütün engelleme çabaları ise şimdilik sonuçsuz.

İsrail'in dünyanın gözleri önünde gerçekleştirdiği katliamlara Üniversite gençliğinin karşı çıkışını engellemek isteyen ABD yöneticilerinin, normalde akıllarından bile geçiremeyecekleri düşünülen çeşitli yolları denedikleri, malum.

Derhal ateşkes sağlanması ve ABD'nin İsrail'e yönelik desteklerini kesmesi talebiyle meydanları dolduran gençleri polisiye metotlarla engelleme çabalarının zaman zaman aşırı güç kullanma şekline dönüşmesi, bunlardan birisi. İsrail yanlısı oldukları söylenen bazı grupların polis desteği ile gençlere yönelik acımasız saldırılarda bulundukları da biliniyor. Değişik yollarla gençlerin protestolarını bastırma imkanı bulamayanların, göstericileri itibarsızlaştırma çabaları da işe yaramadı. Protestocular arasında her inançtan olduğu gibi çok sayıda Yahudi asıllı üniversite öğrencilerinin de bulunduğunu, herkes biliyor. Bu, İsrail'i yönetenler ve ABD'deki kuklalarının göstericilere yönelik 'antisemit' suçlamalarını boşa çıkaran bir husus.

ABD Üniversitelerinde Gazze'de ateşkes talebi ile sürdürülen protestolar sebebiyle, İsrail'le ilgili konularda ABD'lilerin ifade özgürlüklerini kısıtlayacak ve hatta tümüyle ortadan kaldıracak bir yasa gündemde.

Örneklemek gerekirse, özgürlükler ülkesi olduğu iddia edilen ABD'de gelişmelere objektif bakabilen vatandaşlar, 'İsrail'de ırkçı bir yönetim bulunduğu', 'ABD'nin birtakım mecburiyetler sebebiyle İsrail'i kayırdığı', 'İsrail'in Nazilerinkine benzer işler yaptığı' ve benzeri gerçekleri dile getiremeyecekler. Aynı şekilde tasarının yasalaşmasını durumunda,