Kobani Davası siyasi değildir, hatta az ceza verilmiştir!

Tekrar özetleyelim Kobani davasını...HDP Genel Merkezi'nin resmîsosyal medya hesaplarından,HALKLARIMIZA ACİL ÇAĞRIbaşlıklı yazıda şöyle deniliyordu:

"Şu anda toplantı hâlinde olan HDP MYK'dan halklarımıza acil çağrı!Şu anda Kobani'de durum son derece kritiktir. DEAŞ saldırılarını ve AKP iktidarının KOBANİ'ye ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz."

HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş sosyal medya hesaplarından paylaşımlarda bulunarak ve basın açıklamaları yaparak bu çağrıyı tekrarlamıştır.

PKK'nın üst düzey yöneticilerinden Murat Karayılansosyal medya hesabından 5 Ekim 2014 tarihinde saat 00.07'de"Gençleri kadınları 7'den 70'e herkesi Kobani'ye sahip çıkmaya onurumuzu namusumuzu korumaya metropolleri işgal etmeye çağırıyoruz"şeklinde bir açıklamada bulunmuştur. 8102014 tarihli yayınında"KCK: Milyonlar sokaklardan ve mücadele alanlarından çekilmemeli"başlıklı açıklamaya yer verilmiştir. Yazıda,"Halkımız bulunduğu her yerde direniş mücadelesini büyüterek süreklileştirmelidir. Milyonlar sokaklardan ve mücadele alanından çekilmemelidir. Halkımız; kendi öz savunmasını güçlendirerek 'her yer Kobani, her yer direniş serhildan' anlayışı ile direnişini zafere taşımalıdır"şeklinde ifadeler bulunmaktadır.

Örgütün propagandasınıyapan sitelerde şiddet çağrıları yapılmıştır."Komalen Ciwan: Kürdistan'da devlet namına bir şey kalmamalı"başlıklı yazıda"Kürt gençlik hareketi Komalen 591 Ciwan devrim halk savaşını her alanda güçlü yürütme çağrısında bulunarak, Devletin Kürdistan'da hiçbir meşruiyeti kalmamıştır, kalmamalıdır da, yasaklarla Kürdistan'ı zindana çevirmeye çalışan kararlarına karşı Kürdistan'ı onlar için zindana çevirmeli, mezar etmeli. Kürdistan'da devlet namına bir şey kalmamalıdır."

"Kürdistan Halk İnisiyatifi, sokağa çıkma yasağına uymayın"başlıklı yazıda ise"Kürdistan Halk İnisiyatifi yayınladığı bir açıklamayla Kürt halkı ve dostlarına Türkiye'nin Kuzey Kürdistan'da ilan ettiği sokağa çıkma yasağına uymamaları ve Kobani'deki saldırılara karşı Rojava ile dayanışma eylemlerini ve serhildanlarını sürdürmesini istedi"şeklinde açıklamalar yer almaktadır.

Çağrıların hemen hemen hepsinde şiddet unsurlarının olduğu açıktır. Yaşanan olaylarda toplam 37 kişi hayatını kaybetmiştir. 435'i sivil, 326'sı güvenlik görevlisi toplam 761 kişi yaralanmıştır. Diyarbakır'da Kurban Bayramı dolayısıyla yoksullara kurban eti dağıtanYasin Börüile arkadaşlarıHasan Gökguz, Ahmet DakakveRiyat Güneş, bir grubun silah, taş, sopa ve kesici aletli saldırısına uğramaları sonucu sığındıkları binanın üçüncü katında linç edildi. Binadan atılan gençlerin cesedine işkence yapıldı. Ahmet Dakak'ın başı taşla ezildi, 16 yaşındaki Yasin Börü'nün üzerinden arabayla geçildi...

Bu çağrılar üzerine meydana gelen şiddet olaylarında terör örgütü YPGPKK yandaşları tarafından Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illerimiz başta olmak üzere 35 il, 96 ilçe ve 131 yerleşim yerinde barikatlar kurularak yollar kesilmiş, çıkan olaylarda uzun namlulu silah, molotofkokteyli, havai fişek, taş ve sopalarla kamu binalarına, vatandaşlarımızın evlerine, iş yerlerine ve araçlara zarar verilmiştir.

24 Nisan 2017'de Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada; 41 kişiden 25'i farklı hapis cezalarına çarptırıldı. 15 kişi,"canavarca hisle veya eziyet çektirerek çocuğu öldürme"suçundan"ağırlaştırılmış müebbet"hapis cezasına çarptırıldı. Terör örgütü yandaşlarının saldırıları sonucu 201 okulda, çok sayıda ev ve iş yeri ile okul, Kur'ân kursu, kültür merkezi, müze ve yurt binasında hasar oluştu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde tesis edilen huzur ve güven ortamına zarar veren şiddet eylemleri, can ve mal kayıplarının yanı sıra sosyal hayata, turizme ve ekonomiye ağır darbe vurdu. Şiddet eylemlerinin devlete ekonomik maliyeti de çok ağır oldu. Milyonlarca lira kamu malına zarar verildi.

SORUŞTURMA AŞAMASI

Saldırıların yapıldığı il ve ilçelerde adli süreç devam ederken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı sokaklarda yasa dışı eylem yapan ve çok sayıda kişinin ölümüne sebep olan çağrıları yapanlara yönelik soruşturma başlattı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 6-8 Ekim 2014'teki Ayn'el-Arab bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilere ilişkin soruşturması kapsamında 20 Eylül 2019'da eskiHDP Eş Genel Başkanları Selahattin DemirtaşveFigen Yüksekdağ Şenoğlu'nun tutuklanmalarına karar verildi. Soruşturma kapsamında 25 Eylül 2020'de operasyon için talimat verildi ve Ankara merkezli 7 ilde 82 kişi hakkında gözaltı kararı alındı. Eş zamanlı operasyonda HDP MYK üyeleri ve şiddet çağrısına destek veren HDP milletvekillerinin aralarından bulunduğu 20 kişi adreslerinde yakalandı. O tarihte başka dosyadan tutuklu olan Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ da şüpheliler arasında yer aldı.

DÜZENLENEN İDDİANAME

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 30122020 tarih ve 202043416 sayılı iddianamesi ile 108 sanık hakkında Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldı. 108 sanıklı davada 36 mevcutlu, 72 yakalamalı, 18 tutuklu, 18 adli kontrollü sanık bulunmaktadır.