Abdüllatif Uyan

Türkiye

"Geçimin nasıldır"

Belh şehrinde yaşayan büyük velîŞakîk-i Belhîhazretleri, Mekke'ye gitmişti bir zaman.Biri onu tanıyıp;"Efendim, bana nasîhat eder misiniz" diye ricâ etti.Büyük velî sordu ona:"Geçimin nasıldır, yiyecek bir şey bulamazsan ne yaparsın"Adam cevâbında;"Bir şey bulunca şükrediyor, bulamayınca sabrediyorum" dedi.Büyük velî;"Belh'in köpekleri de öyle yapa

"Önce dînimi öğrenmeliyim!"

Büyük velîŞakîk-i Belhîhazretleri, gençliğinde tüccarlık yapardı.Mal almaya Türkistan'a gitti.Bir puthâne görüp içeri girdi...Birine yaklaşıp sordu:"Ne yapıyorsun böyle""İbâdet yapıyorum.""Bu putun, ne kendine faydası olur, ne de sana. Hâlbuki seni yaratan bir İlâh var ki, Ona tapsan, her türlü murâdına kavuşursun. O hakîkî İlâh, Allahü teâlâdır" d

"Bana nasîhat eder misiniz"

Şakîk-i Belhîhazretleri, Allah adamlarındandır. Hârun Reşid, ne zaman sıkılsa bu zâta gider, nasîhatleriyleferahlarmış.Bir gün yine gider.Ve çalar kapısını;"Selâmün aleyküm Efendi Baba.""Aleyküm selâm evlât."Oturur, sohbet ederler.Bir ara büyük velî sorar:"Ey halîfe! Farz et ki, bir çölde yalnız kaldın. Çok susadın, ama içmek için bir damla suyun y

"İmân et ki, kurtulasın!"

Belh şehrinde yaşayan büyük velîŞakîk-i Belhîhazretleri, önceleri gençlerin reîsiydi...Bir gün bir tapınağa girdi...Burası Mecûsîlere âitti.İçeride ateşe tapınan bir gençgördü.Yanına yaklaşıp;"Buna niçin tapıyorsun Allah'a îmân et ki, cehennemde yanmaktan kurtulasın!"dediGenç, ayağa kalktı.Ve ona bir "tokat" attı!Hazret-i Şakîk üzüldü!Çok ağlayıp t

"Bakıyorum neşelisin!"

Belh şehrinde yaşıyan büyük velîŞakîk-i Belhîhazretleri, gençliğinde ticâret yapıyordu.Bir ara kıtlıkolduBu, büyük dertoldu insanlara.Suratlar asıktı.Kimse gülmüyordu.Bir gün bir kölegördü.Neşeliydi ve gülüyordu.Yaklaşıp sordu:"Bakıyorum neşelisin.""Evet, elhamdülillah.""Bu kıtlıkta herkesin suratı asıkken sen neşelisin. Nedir bunun hikmeti"Köle de

Bir zenginin teklifi!..

Belh şehrinde yaşayanŞakîk-i Belhîhazretlerinin huzûruna, çok zengin biri geldi bir gün.Ve edeple arz etti:"Efendim bir istirhamım olacak.""Buyur kardeşim.""Estağfirullah. Mâlumunuz, benim bir hayli malım var.""Evet, biliyorum.""Sizinse pek yok efendim.""Evet, öyle.""İzninizle, zât-ı âlinizin her ihtiyâcını ben karşılayayım. Bu arada duânızı da alm

"Nefis nasıl kırılır"

Kuzey Afrika'daki evliyânın büyüklerindenAhmed-es Senûsîhazretlerinin talebesinden birkaçı, bir gün huzûruna gelip;"Hocam! Filân yerde bir büyük zât var... Fazîlet ve kerâmet sâhibi bir velî olduğunu söylüyorlar. Ziyâretine gidelim mi" dediler."Olur, gidelim"buyurdu.Ve kalkıp birlikte gittiler.O beldeye vardıkları anda o kişi de karşıdan onlara doğ

"Bu sır, aramızda kalsın!"

Kuzey Afrika'da hizmete başlayan evliyânın büyüğüAhmed-es Senûsîhazretlerine komşu bir gençvardı ki, gününü gün eden, nefsinin esiri bir kimse idi.Habersizdi İslâmiyetten.Bir gece rüyâ gördü.Yaşlıca bir zât geldi.Ve ona seslendi ki:"Kalk yâ filân!.. Abdestini al ve namazını kıl."Baktı o seslenen kişiye.Nûr yüzlü birisiydi.Çok da sevimliydi.İtiraz e

"Seni Rum'a saldım!"

Sarı Saltuk Dede, İznik ilinin mânevî kumandanlarından olup, kabr-i şerîfi, İznik'te, Lefke kapısı dışındadır. Ahmed Yesevî hazretlerinin yetiştirdiği Hak âşıklarındandır bu zât.Mücâhit Gâzidir.Bir kumandandır.Hocası çağırdı bir gün:"Saltuk Mehmed'im!.."Koşup geldi hemen:"Emredin hocam."Ona sevgiyle baktı.Ve kendisine"Seni Rum diyarınasaldım. Var g

Gece gündüz ağlayan zat!..

Saîd bin Cübeyrhazretleri, Kûfe'de yetişen müctehid imâmlardan olup, kabr-i şerîfi Vâsıt şehrindedir.İlmiyle âmil idi.Günahlarını düşünürdü.Gece gündüz ağlardı!Çok ağlamasından, gözlerinin görmesi azalmıştı... Gece Kur'ân-ı kerîm okurken bir azap âyetine rastlasa onu tekrar tekrar okur, hıçkıra hıçkıra ağlardı!Bir gece kalktı.Namaz kıldı ve;"Ey müc