Millî Eğitim Bakanı'nın öğretmen mülakatıyla imtihanı ya da zora talip olmak

Öğretmen adayları sözleşmeli öğretmenliğe atanmada uygulanan sözlü sınavların kaldırılmasına ilişkin taleplerini her fırsatta dile getiriyor. En iyi öğretmen adayını seçmek için uygulanan şu anki mülakat sınavında istenen başarı yakalanıp yakalanmadığı ile amaca ne kadar hizmet edip etmediğini izaha çalışacağız. Ayrıca nitelikli öğretmen seçimi için yapılması gerekenleri açıklayacağız. IMILLÎ EĞITIM BAKANLIĞI DIŞINDAKI HER KESIM MÜLAKAT SINAVININ KALDIRILMASINI ISTIYOR Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in nitelikli öğretmen alımı için samimi bir çaba içerisinde olduğunu söylemlerinden anlıyoruz. Bu konuda söyleyecek sözü olanları dinlemeye hazır bir durumda olduğunu her fırsatta ifade ediyor ve mülakatta olmalıdır diye ekliyor. Ancak bu çabaların sonuca etkisini zaman gösterecektir. Yani Bakan Tekin'in işi zor. Bakan Tekin'in aksine öğretmen adayları ve memur sendikaları ısrarla öğretmen alımındaki mülakatın kaldırılarak doğrudan KPSS puan üstünlüğüne göre atama yapılmasını istiyor. Uygulamada yaşanan sıkıntılara bakıldığında mülakatın istenen düzeyde amaca hizmet etmediği görülüyor. Her yıl 30 bin öğretmen adayının alımı için 90 bin adayın mülakata tabi tutulması ister istemez birçok sorunu beraberinde getiriyor. Bunun anlamı ise her aday için 20 dakika ayrıldığı düşünüldüğünde 90 bin adayın sınavı için; 90.00020 1.800.000 dakika ayrılması gerekir. 1.800.00060 30.00083.750 gün ediyor. Sayı yükseldikçe ayrılan zaman daha da artıyor. Adaylar ve sendikalar haklı olarak bu kadar sürede en iyi adayın seçilemeyeceğini ifade ediyorlar. Ancak bu konuda sendikalar ciddi bir çözüm önerisi de getiremedi. Tek çözüm sözlü olmadan doğrudan atama olmamalıdır önerisi. Geleceğimizin emanet edileceği öğrenciler için en iyi öğretmenlerin seçimi kaçınılmazdır. Sonuçta en iyi öğretmen adayının nasıl seçileceği konusunda ciddi bir çaba gerekiyor. Bu konuda Memur-Sen tarafından hazırlanan bir Raporda şu ifadelere yer verilmiştir; "Mülakatsözlü sınav uygulaması, atanacak öğretmen adaylarına yaşattığı olumsuzluklar yanında atama ve yer değiştirme sürecinin işleyişini de bozmaktadır. Yeni atanan öğretmenler mülakat adı altında yaklaşık üç ay süren bir sürecin sonunda, ancak eğitim-öğretim yılının ikinci döneminde ve eğitim öğretim sürerken öğrencileriyle buluşabilmektedirler. Hâlbuki yılda ortalama 40 bin öğretmenin ilk atamasını yapan Millî Eğitim Bakanlığı, iyi tasarlanmış bir atama sürecini ortalama iki haftada tamamlayabilecek kapasite ve birikime sahiptir. Bu itibarla amaca hizmet etmediği gibi bir taraftan sosyal maliyet üreten diğer taraftan eğitimi olumsuz etkileyecek şekilde atama ve yer değiştirme sürecini sekteye uğratan mülakatla öğretmen atama uygulamasına son verilmelidir." ISÖZLÜ SINAVDA ATANACAKLARDAN ZIYADE ATANAMAYACAKLAR TESPIT EDILMELIDIR Bize göre rapordaki tespitler oldukça önemli ancak bu tespitler öğretmenler için uygulanan sözlünün ortadan kaldırılmasını gerektirmemektedir. Dolayısıyla sözlü sınavın kaldırılması gerçekçi değildir. Önemli olan husus şeffaflığın merkeze alınarak adalet duygusunun zedelenmesine sebep olan uygulamaların ortadan kaldırılmasıdır. Bunu sağlamanın yolu da ne kadar öğretmen alınacaksa o kadar adayın sözlü sınava alınması ve sadece atanamayacakların tespit edilmesi gerekmektedir. Boş kalan kontenjanlar için yedek uygulaması da yapılabilir. Diğer yandan, hiçbir özel sektör kuruluşu dahi sadece yüksek puan aldı diye veya iyi okullardan mezun oldu diye doğrudan personel almamaktadır. Özel sektör, istihdam edeceği personeli birçok yazılı ve sözlü sınavdan ve testten geçirmektedir. Ayrıca özel sektörde dahi dört aylık deneme süresi vardır ve bu sürenin sonunda personelle çalışıp çalışılmayacağına karar verilmektedirler. Dolayısıyla sözlü tek başına adam kayırma değildir. Ancak, aday seçiminin vicdanları zedelememesi gerekmektedir. Bu nedenle sözlü olmalı ve sınavla öğretmen olacaklardan ziyade öğretmen olamayacaklar belirlenmelidir. Şeffaflık için de sendikaların gözlemci bulundurması dahil birçok yöntem denenmelidir. IÖĞRETMEN OLABILIR SERTIFIKASI SÖZLÜ SINAVA GIRME ŞARTI HALINE GETIRILMELIDIR Sözleşmeli öğretmen istihdamına ilişkin usul ve esaslara göre KPSS sonucunda her alan için oluşan puan sıralamasına göre en yüksek puan alandan başlamak üzere, alanlar için belirlenen kontenjan sayısının üç katı aday sözlü sınava çağrılmaktadır. Örneğin 20 bin öğretmen alımı için sözlü sınava 60 bin öğretmen adayı çağrılmaktadır ki bu rakam oldukça yüksektir. Daha önce de belirtmiş olduğumuz üzere, kariyer mesleklerinin hepsinde sözlü sınav vardır. Ancak, alınan kariyer meslek mensubunun sayısı oldukça düşüktür. Öğretmen alımıyla kıyas dahi yapılamayacak kadar az sayıdadır. 20 bin öğretmen alımı için 40 bin adayın başarısız olması gibi bir sonucun göze alınması üzerinde çok ciddi kafa yorulması gerekmektedir. Her aday için 20 dakika ayrıldığı düşünüldüğünde 60 bin adayın sınavı için; 60.00020 1.200.000 dakika ayrılması gerekir. 1.200.00060 20.00082.500 gün ediyor. Bunun için de çok sayıda sınav komisyonuna ihtiyaç olduğu muhakkak. Bu durum ise ister istemez farklı farklı uygulamaları beraberinde getirecektir. Böyle bir durumun ister istemez siyasi bir sonucu da olacaktır. Özellikle de adayların referans yarışına göre sonuca yaklaştığı algısı baskın çıkarsa bunun siyasi maliyetinin oldukça yüksek olacağını düşünüyoruz. Hele hele de yüksek puan alanların geçerli bir neden olmaksızın elenmesi öfke patlaması oluşturacaktır. Bize göre öncelikle ve acilen sözlü sınava gireceklerin sayısının düşürülmesi gerekmektedir. 652 sayılı KHK'de üç katına kadar adayın (üç kat zorunlu değildir) sözlü sınava çağrılmasından bahsedilmektedir. Yönetmelikte ise kontenjan sayısının üç katı