CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Habertürk'te katıldığı yayında, seçim sonrası AKP'den CHP'ye geçen çoğu belediyede, kentlerde bulunan Arapça tabelaları sökme kararları alınması hakkında "O tabelada ne yazdığına bakmak da lazım. Bir insanın anadilinde aldığı hizmeti anlamasını kolaylaştırıyorsa bu bir haktır. Ben belediye başkanlarımı da uyardım. Etkileşim alacağım diye artık Arapça tabelalara karışmayın. Arapça Kur'an dilidir, halk incinir. Gidip de belediye başkanı, eliyle o tabelayı indirmemeli" dedi.

Özel, "Suriyeli meselesi yerel yöneticilerin çözebileceği bir mesele değil. Nikâh kıymamakla Suriyelileri memleketlerine yollayamazsınız" diye konuştu.

Öncelikle belirmek gerekir ki mesele sadece Suriyelilerden ibaret değil... Afganistan ordusunun neredeyse tamamı Türkiye'de! Pakistanlılar, Somalililer, Sudanlılar derken, Türkiye 72 milletin istilasına açık bir hâle getirildi. Bu da Türkiye'nin nüfus yapısını değiştirerek Anayasal rejimini değiştirmek ve ülkeyi bir Türk devleti olmaktan çıkarmak isteyen ABD ve AB'nin planladığı, AKP-MHP koalisyonunun uyguladığı bir projedir.

Bu mesele elbette yerel yöneticilerin çözebileceği bir mesele değil; nikâh kıymamakla Suriyelileri memleketlerine gönderemezsiniz, bu doğru... Peki ama Türkiye'yi istila eden milyonlarca insanı, memleketlerine geri göndermek için CHP'nin herhangi bir projesi var mı Yok!

Diğer taraftan, "bir insanın anadilinde aldığı hizmeti anlamasını kolaylaştırıyorsa kendi dilinde tabela kullanılması haktır" diye bir kabul, dünyanın hiçbir ülkesinde yoktur...

İşte Almanya'da milyonlarca Türk yaşıyor ama Almanya hükûmeti Almanca dışında hiçbir tabelaya izin vermiyor. Dönercilerin adı kimseyi yanıltmasın, "döner", kebap adı olarak Almancaya girdi, döneri de Almanlaştırdılar...

Her insanın ana dilinde tabela olacaksa, Türkiye'de 72 dilde tabela kullanmak gerekir. Bu bir hak değil, saçmalıktır.

Arapçanın Kur'an dili olduğu iddiasına gelince... Kur'an'ın orijinali Arapçadır ama, yine Kur'an'a göre Kur'an dâhil yaratılmış her şey, Levhi Mahfuz'da kayıtlıdır!

Neml Suresi, 75'inci ayete göre "Gökte ve yerde gizli olan hiçbir şey yoktur ki, apaçık olan bir kitapta olmasın." İşte o kitap Levhi Mahfuz'dur... Levhi Mahfuz'un dili konusunda ise bir kayıt yoktur; bütün dillerin anası olan Türkçe de olabilir!

Âşık Mahzuni'nin dediği gibi, "Ey Arapça okuyanlar; Allah Türkçe bilmiyor mu"