Enes Batman

Karar

Karın Tokluğu

Bir bayram daha geçti. Bayramlar giderek bayram olmaktan uzaklaşıyor.Evlere alınan çikolataların kalitesi değişmiş, kurban kesebilenlerin sayısı azalmış; bayram harçlıkları enflasyona, akraba ziyaretleri ise benzin zamlarına yenilmiş. Neşede ve umutta bariz bir düşüş var.Bayram ziyaretlerinde döne dolaşa varılan yegane konu ekonomik kriz.Kurban, en

Kalabalık

Bu koca dünyada insanın bitmez çilesidir yalnızlık. Kalbinin bir odasında tek başına yaşar ve en umulmadık anda karşısına çıkar. En yakınlarınla beraberken, bir bulvarı geçerken, sevgilinin elini tutarken, dostuna sarılırken, aynaya bakarken karşılaşır onunla aniden. Zarifoğlu boşuna dememiş: "Ah şu yalnızlık kemik gibi, ne yana dönsen batar."Yalnı

Kalan Sağlar

Mevlana İdris'in vefat haberini aldığımda bir anda yapayalnız hissettim. Aynı mahallede yaşamamıza rağmen son bir aydır yüzyüze pek görüşemiyorduk ama onun varlığını bilmek bile bir cesaret kaynağıydı. Daha cesur, daha lirik, daha içli, daha yürekli bakabiliyordum dünyaya."Neden çay içmiyoruz" sorusunun geçtiği bir telefonun gelme ihtimali, bir sok

Çiçeğin Ritmi

Dünya giderek tenhalaşıyor, bizse kalarak. Bir çiçeğe sığınmak geliyor içimden. Rengine boyandığım çiçekler birer birer solup giderken ritmini kaybeden bu dünyada sığınak bilmiyorum çiçekten başka. Bir çiçek. Kadınlar için, devrimler için, şarkılar için bir çiçek. Gidenler için, kalanlar için bir çiçek. Gidemeyenler için bir çiçek. Şimdi her şey te

Gizli Özne

İnsanın özne oluşu başka açılarda, başka hikayelerde bambaşka anlamlara gelir. Doğum sürecinden varlık düşüncesine, kişinin büyümesinden toplumun gelişmesine kadar birçok açılardan bakılabilir buna. Kişinin politik bir özne olması ise çok daha yeni bir mesele. Krallıkların yıkılması, halkın yükselmesi ile belirginleşen bu öznelik hali son yıllarda

Kalmaz

Daha önce de yazdım; Türkiye, kamusal alanı adil bölüşme konusunda hiç iyi bir sınav vermiyor. Tahakkümcü, güç odaklı ve işgalci zihin yapısıyla yüzleşmiyor. Siyasi iktidar, bugün bu feci tarzın en somut örneklerini her alanda göstermeye devam ediyor.Mayıs 2020'de İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan bir genelge ile, pandemi bahane edilerek get

İşgalle Yüzleşmek

Renkler ne güzel. Ne güzel sesler. Hikayeler başka başka, kişiye özel dertler. Herkes mutlaka vuruluyor ama yaralar bile başka desen taşıyor. Sezai Karakoç hemen aklımıza geliyor: "İnsandan insana şükür ki fark var"Yine de insan başkalarına benzemek istiyor. İçinde kocaman yalnızlık var, herkes ona benzerse biter sanıyor.Ya da dünyaya kalabalık ve

Müjde

Günler geçer, takvimler değişir. Her ayın rengi başka güzeldir. Sonra ramazan gelir, o bir müjdedir. Saatler ona ayarlanır, umutlar ona. Bin kalp birleşir bir pidenin bölündüğü anda. Unuttuğu ne varsa onu bulur insan açlığı hatırladığında.Öteleri ve ötekini düşünmenin mevsimidir Ramazan. Bu daracık ve sıkışık dünyadan sıyrılıp ferahlamanın fırsatıd

Ama

İnsan çok boyutludur. Hikayeler katmanlıdır. Siyah varsa beyaz, gece varsa gündüz vardır. Bunca boyutun, rengin, zamanın, katmanın içinde herkesin her şeye aynı yerden bakmasını beklemek son derece tuhaftır.Bazen farklı toplumlar aynı konuda iki farklı görüşte birleşebilir. Muhtemel ki, ikisinin de söylediği eksikler içerir. İçinde bulunduğu grubun

Bitiş Çizgisi

Her şey biter. Bitmeyen yalnız Allah'tır.Her bitiş farklıdır. Tükenerek, eriyerek, eskiyerek, eksilerek olabilir. Ertelenebilir, inkar edilebilir ama sonuç bellidir.Ecel bir kez gelir. Bitiş çizgisi tek şerittir. Son kullanma tarihi kesindir. Şafak atar, mevsim değişir, gün gelir, devran döner. Bu böyledir.Var gücünüzle ittirseniz, kuralları değişt