Fetihler Sultanı Fatih, Hurufileri diri diri yaktırdı!

Selçuklu Sultanı Melikşah, devlet içinde devlet olan Alamut kalesine ordular gönderdiyse de Hasan Sabbah, Mısır Fatimi halifesi Mustansir Billah'ın yardımıyla direndi.

Selçuklu veziri Nizamül-Mülk, 1092'de bir Hasan Sabbah fedaisi tarafından öldürüldü. Nizamül-Mülk'ün ölümünden 35 gün sonra da Melikşah öldü. Alamut kalesi etrafındaki kuşatmalar kaldırıldı. Muhammed Tapar döneminde kale kuşatılsa da başarılı olunamadı.

Hasan Sabbah, Sultan Sancar'ın yatağına, kabzasına kâğıt sarılı olan bir hançer koydurttu ve sultanı tehdit etti. Sultan Sancar da kuşatmayı kaldırttı. Hasan Sabbah, 1124'te öldü. Türbesi, Moğollar tarafından yıkıldı. Alamut Kalesi de 1256 yılında Hülagu Han ordusu tarafından ele geçirildi ve yakıldı.

Bazı yazarlar, Şii bir aileden gelen Hasan Sabbah'ın yalancı cennet kurarak uyuşturucu verdiği insanlara, burada, Kur'an'da vaat edilen cennetteki gibi birkaç gün yaşama fırsatı verdiği, uyuşturucu etkisi geçtikten sonra müritlerin tekrar aynı hayatı yaşama ümidiyle, verilen bütün emirleri yerine getirdiği iddialarını reddeder.

Onlara göre Hasan Sabbah, o günün egemenlerine hatta emperyalizme karşı başkaldırıyı temsil eder ve sınıfsız toplumun savunucusudur! Bu, günümüz ideolojileriyle tarihi olayları yorumlamaktır ve bu yaklaşım Hasan Sabbah'ın intihar komandoları gibi fedailer yetiştirdiği ve onları dönemin siyasi liderlerine suikast için görevlendirdiği gerçeğini değiştirmez.

Ayrıca günümüzdeki istihbarat örgütleri, "Hasan Sabbah'ın örgütlenme modeli ve yöntemleri"ni, yetiştirdikleri elemanlara bir ders konusu olarak öğretir.

Günümüzde de birçok tarikat veya cemaat, kendilerini var eden istihbarat örgütlerinin yönlendirmesiyle eleman yetiştirirken Hasan Sabbah yöntemlerini kullanmaktadır.

İnsanlar, vaatlere inanmaya meyillidir... Suriye'de, Irak'ta kan döken, kafa kesen teröristlerin çoğu, cennet vaadiyle ikna edilmiş insanlardır. Kendi dindaşlarını "Allahüekber" diyerek öldürmek onlar için cihattır!

İşte bu sebeple 15 Temmuz 2016'da o güne kadar kendilerini "hoşgörü ve diyalog" sloganlarıyla tanıtan Fetullah Gülen cemaatinin ordudaki mensupları, TBMM binasını bile bombalayabilmiştir... Model, Fetullah Gülen'in tabiriyle "devletin kılcal damarlarına kadar sızana kadar" harekete geçmemeye dayalıdır. Devletin bütün kadroları, eğitim yoluyla yetiştirdikleri cemaat mensupları tarafından tamamen devralındığında devlet zaten sessiz sedasız ele geçirilmiş olacaktır. Tıpkı Alamut Kalesi gibi... Hasan Sabbah Modeli de budur zaten...

Osmanlı tarihi boyunca FETÖ'nün darbe girişimi gibi birçok cemaat ve tarikat olayı yaşanmıştır.