Genellikle üniversitelerde okutulan siyasiideolojiler kitaplarında ele alınmakla beraber, milliyetçiliğin ideoloji olup olmadığı çok tartışmalı. Bunun ana sebebi milliyetçiliğin genel ilkelerden ziyade özel durumları öne çıkarması. Bu onu genel bir ideoloji olmaktan alıkoyuyor.Bu yüzden, bana göre, ideolojilerden ziyade 'ideolojimsiler' arasında sayılması çok daha doğru. Ben,Siyaset Bilimiadlı ders kitabımda öyle yaptım.
Milliyetçiliğin ideoloji olmaması onun genel insaniproblemlere cevap verme sıkıntısında da yansıyor. "Milliyetçiliğe göre özgürlük nedir, adâlet nedir, en iyi yönetim biçimi hangisidir" gibi sorulara cevap bulmak zor. Bu yüzden, milliyetçilik, hemen hemen her zaman, diğer ideolojilerle birlikte bulunuyor. Mesela sosyalizm ile bir araya geliyor ve nasyonal sosyalizm oluyor. Yerine göre faşizme ulaşıyor. Hatta liberal bir milliyetçilikten söz edenler bile var.Tuhaf bir durum, milliyetçiliğin genellikle bir etnisiteye, ırka atıfla tanımlanması genel uygulamasına karşı Türkiye'de milliyetçiliğin, bazı çevrelerde, diğer pek çok şey gibi, bir tarihî şahsiyete yapılan atıfla tanımlanması. "Atatürk milliyetçiliği"daha ziyade 12 Eylül cuntası tarafından gerçekleştirilen veya başı çekilen bir kavramsallaştırma, ama, hayli yaygın biçimde, neredeyse sorgusuz-sualsiz, kullanılmakta. Oysa, bu, tamamen, milliyetçiliğin mantığına aykırı. Milliyetçilik bir etnisiteye, bir ırka atıfla tanımlanması ve dile getirilmesi gereken bir görüş. "Atatürk milliyetçiliği"kavramı belki "M. Kemal'in tanımladığı anlamda milliyetçilik" olarak anlaşılırsa bir nebze doğru olabilir. Ancak, M. Kemal'in bir fikir adamı, bir düşünür değil bir siyasetçi olması yüzünden, ondan bir milliyetçilik görüşü geliştirmesini beklemek onu altından kalkamayacağı bir yükün altına sokmak anlamına gelir. Ayrıca, eğer böyleyse de, "Atatürk milliyetçiliği"değil "Atatürk'ün tanımladığı anlamda milliyetçilik"denmesi daha doğru olur.Bu gerçeklere milliyetçi siyaset adamlarının öncülerinden Alparslan Türkeş'in de işaret etmiş olması hayli ilginç. Türkeş 25 Ekim1990'daYeni Düşüncegazetesine verdiği mülakatta aynen şunları söylemiş:()"12 Eylül hareketi () ortaya bir de 'Atatürk Milliyetçiliği' deyimini atmış ve bunu Anayasa'ya geçirmiştir. Bu davranışlar Türk milletini bütün dünyaya gülünç göstermektedir. Bugün () bir Mitterand milliyetçiliği yahut bir De Gaulle milliyetçiliğinden bahsetmek mümkün değildir ve bunların yerine Fransız, Alman, İngiliz, Amerikan milliyetçiliği vardır. Türkiye'de Atatürk milliyetçiliğinden bahsetmek doğru değildir, saçmadır ve Türk milletine kötülüktür. () Ülkücülere duyulan garezkârlık dolayısıyla, onları karalamak için Atatürk milliyetçiliği tabiri kullanılmışve ilme aykırı olan bu deyim Anayasa'ya da geçirilmiştir."