Ergenekon savunmasında ?Türkiyelilik tartışması

Zaman zaman geriye dönük okumalar yaparım.

İlk baskı yılı 2017'ydi.

Dün bir kez daha karıştırdım sayfalarını. AKP'den koptuktan sonra Fetullahçıların "Ergenekon" kumpasında ilk gözaltına alınan isimlerden olan eski milletvekili Emin Şirin'le ilgili yazdığım "Kardan Adam" kitabında Şirin'in mahkemeye verdiği savunmayı okurken dikkatimi çekti:

"İskenderiye'de doğmuş, Çerkez ve Makedonya göçmeni Evlad-ı Fatihan bir aileden gelmesine rağmen, alt-kimlik, üst kimlik tartışmasına girmemiş, Türklüğünden hiçbir zaman ödün vermemiş ve bunu 'Türkiyelilik' diye sulandırmaya kalkışanlarla da, yargı yolunu bile kullanarak tek başına mücadele vermiştir."

Evet... Emin Şirin "Ergenekon" savunmasında "Türklüğü Türkiyelilik diye sulandıranlar" demiş. 18 Ağustos 2007'de gözaltına alınan ve sonrasında ceza yiyen Şirin'in 17 yıl önce yaptığı savunmadan bu yana değişen bir şey yok. Oktay Kaynarca'nın "Türkiyelilik" tanımı üzerinden yine aynı tartışma yaşanıyor.

Üç yıl önce yazmışım. Bugüne uyuyor.

Tarih 29 Temmuz 2021.

Türkmü

Türkiyeli mi

"... Resmi ideoloji ırkçı bir kişilik taşıyor. Şu andaTürkiyeCumhuriyeti'nde 27 etnik grup yaşamakta. Bu yapısıyla milli bütünlüğü koruması mümkün değildir. Biz hem dünya vatandaşı, hem Müslüman olarak, hem Ortadoğulu olarakTürkiye'yi çok önemsiyoruz ve zatenTürkiyelilerolarak buna mecburuz."1993 yılında Metin Sever-Can Dizdar imzalı '2. Cumhuriyet Tartışmaları Röportajları' (Başak Yayınları) kitapta röportaj yapılan isimlerden birisi deTayyip Erdoğan... Erdoğan, Atatürk eleştirisi yaptığı röportajında "Türkiyeli" kavramına vurgu yapıyor hatta başkanlık sisteminin ABD emperyalizminin tavsiyesi olduğunu ifade ediyor!

Türkmü Türkiyeli mi

Medyascope'da yayımlanan,"BirTürkiyeli voleybolcudaha'Son 10 yılın en iyi oyuncuları' listesinde"başlıklı haberin ardından başlayan tartışma sanki yeni bir tartışma gibi görünse de, özellikle 1980 sonrası neoliberal politikaların hakimiyetiyle başlayan ve 'etnik kimlik' üzerinden yürütülen ideolojik şekillenmenin ürünü! Siyasal İslam, etnik siyaset, tarikat-cemaatler, kendisini sosyalist gören bir kesim ısrarla "KemalizmAtatürk düşmanlığı" üzerinden bilinçli bir yol haritasıyla program geliştirdi! Varsa yoksa... Etnik grup üzerinden 'özgürlük' savaşı, 'Ilımlı İslam'la Fetullahçılığın önünün açılması, ülkede kendisini sol-Kemalist diye tanımlayanları susturma hatta Silivri'ye gönderme gibi eylemlerle vücut buldu "Türkiyelilik"kavramı...

Oysa... Çok açık değil mi Anayasa'nın 66. Maddesi,"TürkDevleti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesTürk'tür"der. Bu tanım bir ırkı veya ayrıştırmayı mı ifade ediyor Vatandaşlık bağı ne zamandan bu yana 'ırk' oldu

"Liberal faşistlerin" özgürlüğü

Esastan uzaklaşmayın!

"Kemalist Cumhuriyet'ten demokratik Cumhuriyet'e geçmek" sloganıyla karşımızda bir ideoloji duruyor! Fetullah kazanamadı (tehlike sürüyor) ama ruhu dolaşıyor... Çünkü... Onlara göre Kemalizm, "otoriter", "totaliter", "asker ve sivil bürokrasiye dayalı" anti-demokratik bir anlayış... Bu yüzden ittifak kurmadılar mı AKP'yle ve Fetullahçılarla.Özellikle 2002'den sonra ekranları ve köşeleri ele geçiren "liberal faşizm",karşısında"Üçüncü Dünya"yı savunan anti-emperyalistlerin konuşma hakkı olmadığını savunmadı mı "Özgürlük" diye bağırdıkları günlerde ülkeyi cezaevine çevirmediler mi Cumhuriyet Gazetesi yazarıZülal Kalkandelen"İkinci Cumhuriyetçiliğin Temelleri (Kırmızı Kedi Yayınevi) kitabının "Liberallerin Özal'a desteği ve 24 Ocak Kararları" başlıklı bölümünde şu tespitleri yaptı:

"... Bugün 'liberal sol' diye anılan grubun dinci sağa desteği, elbette ilk kez AKP ile gündeme gelmedi. Bu sapma, 1980'lerde tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştı. 1960'larda Cumhuriyet devriminin önemini dile getiren Çetin Altan, sosyalizm ile vedalaşıp 20 yıl sonra 'En büyük liberal sizsiniz' diyerek Turgut Özal'a övgüler düzüyordu. Yıllar geçtikçe neoliberalizme verdiği desteği o kadar ileri bir aşamaya vardırmıştı ki, 8 Temmuz 2001'de tarihli Sabah Gazetesi'ndeki yazısında açıkça kapitalizmi savunmuştu: (İşçi sınıfı artık ilerici bir sınıf değil. Türkiye'de değişimin bayrağına TÜSİAD sahip çıkmaya çalışıyor.)..."