Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla dünyamız bir anlamda küçüldü. Her gün binlerce olayı doğru veya yanlış bir şekilde izlemeye çalışıyoruz. Sonunda bir görüş, fikir ve hükme ulaşabiliyoruz. Doğru bilgi ve habere ulaşabildikçe de doğru "oku"yabiliriz; olayları da insanları da. Yoksa doğru okumalar yapamayız. Hele hele kitle iletişim araçlarının "egemen küresel zulüm düzeni"nin emrinde, denetiminde elbette ki işimiz daha da zorlaşıyor. Zalimlerin, tağutların bize taktığı gözlük ile her şeyi birbirine karıştırıyor, her şeyi tersinden okuyabiliyor, görüyor ve değerlendirmeler yapıyoruz. Veya bildiğimiz, güvendiğimiz, itibar ettiğimiz şahıs veya kurumkuruluşların gözlüklerigörüşleriyle okumalar yapıyoruz. İyi de bu gözlükler bize doğruyu gösteriyor mu Hangi gözlükle bakmak doğrudur Bunları nasıl ayırt edebileceğiz Elbette ki "vahiy" ile. Elbette ki "vahiy"le. Vahiy, Rabbül âleminden gelen mesajdır. O (c.c.) şaşmaz, yanılmaz, âlimdir. Hep doğruyu söyler, bildirir. İnsanların gözlerigözlükleri gerçeği bütünüyle göremez, bugünü bile. Vahiy penceresi için dün, bugün, yarın, geçmiş, hal, gelecek diye bir ayrım ve sınırlama yoktur. Vahiy, kitapları ve peygamberleri ile bize bildirilmiştir ve kesin doğrudur ve gerçektir. Son kitabı ve son peygamberi de muhakkak ki hakkı, doğruyu söylerler. Ve ilahi mesajda zaman, coğrafya vb. gibi sınırlamalar yoktur. Zaman, mesajı eskitemez. Hak Teala gibi peygamberimiz de hep doğruyu söyler. Çünkü O, hevasından konuşmaz. Vahiy ile konuşur. O hep Rabbimizin vahyi ile, denetimiyle konuşmuştur. Onun için ayetlerde "sadakAllahu'lazim" diyoruz. Hadislerde ise "saddekte Ya Rasulallah" diyoruz. pushfn('ads'); Ahir zamandayız. Okumalarımızı, kâhinlerin, Trump'ların, Bill Gates'lerin, AB'nin, ABD'nin Siyonizm'in, DSÖ'nün vb. şahıs ve kuruluşların gözlerigözlükleri değil de bir vahiy çeşidi olan "Vahyi Ğayri Metlüv" Sünnet'in şaşmaz, yanılmaz, doğru gözlüğü ile olayları değerlendirebilelim diye O'nun (s.a.s) ahir zaman ile ilgili okumalarını, haberlerini "Ramuz'ül-Ehadis" adlı eserden siz değerli okuyucularımızla paylaşmak istiyoruz. Bu iktibasalıntıları bir şaşmaz gözlük olarak takınarak olayları, insanları, zamanımızı doğru olarak okuyabiliriz. Yoksa batıl, bizi kuşatmış, ateşe, felaketlere götürüyor. Haydi! Rasulullah'ın 1400 yıl öncesinden, bugünü okumasına: Bir ülkede zina ve riba (faiz) yaygınlaştığında Allah'ın azabına müstahak olurlar. (722) Ümmetimde beş şey yaygınlaştığında üzerlerine helak çöker: Lanetleşmek (küfürleşmek), İçkinin artması, Erkeklerin ipek kullanması, Çalgıların çalınması, Erkeklerin erkeklerle, kadınların kadınlarla yetinmesi. Bir başka rivayette de: Hayırlılar içerisinde yalakalık, şerlileriniz arasında fuhşun yayılması, devlet yönetiminin gençlerin eline geçmesi, din ilminin rezillerinizin eline geçmesi. (723) pushfn('ads'); Amel mahzun, yalan söz egemen olursa, diller sevişip, kalpler birbirinden nefret ederse, sıla-i rahim terk edilirse lanete müstahak olurlar. (727) Emanet yitirildiğinde, işler ehil olmayanlara verildiğinde kıyameti bekle! (723) Faizle alışveriş yapılarak, cihad terk edilirse, zillete düşerler. (712) Sadık olanlar yalancı kabul edilecek, yalancılar doğrulanacak. Emin kişi hain sayılacak. Haine güvenilecek. O devirse Rüvaybiza (Konuşma yetkisine sahip olan fasık) söz sahibi olacak. (1577) Ümmetim hakkında en çok korktuğum, iyi konuşma bilen münafıktır. (1535) Ümmetim hakkında en çok korktuğum, saptırıcı hükümdarlardır. (1538) Ümmetim hakkında en korktuğum, Lut Kavmi'nin amelidir.