Sevgili okurlarım, bir ülkede en kötü şey, devlete olan güvenin yitirilmesidir...
Biz bunu her gün yaşıyoruz.
Örneğin adına TÜİK denilen bir kurum var. Türkiye İstatistik Kurumu.
Orası da bu iktidar tarafından ele geçirilmiş durumda. Kızılay, TRT ve RTÜK ne ise öteki kurumlar ne ise aynısı fazlasıyla TÜİK'te de yaşanıyor.
TÜİK'le ilgili en çarpıcı açıklamalara her ayın başında ve her gün bire bir tanık oluyoruz. Aylık enflasyon rakamları açıklanıyor.
Fakat gelin görün ki bu rakamların bilerek ve özellikle düşük gösterildiğini artık Mısır'daki sağır sultan bile biliyor.
Belli ki bunlara en tepe noktalardan talimat verilmiş...
"Bu rakamlar mümkün olduğunca düşük gösterilecek ve asla ödün verilmeyecek!"
TÜİK derseniz iktidarın kucağına düşmüş olan bir emir kulu! Düşük göstermekten başka çaresi yok.
Milyonlarca insanımız hayat pahalılığı altında inim inim inlerken TÜİK her ay alay edercesine 'ferahlatıcı' açıklamalar yapıp enflasyonu düşük gösteriyor.
Onların yaptığı bu açıklamaları Türk Milleti olarak biz yemiyoruz da amaç zaten dış dünyaya ses vermek...
"Haaa, aferin Türkiye'ye. Enflasyonla mücadele programını başarıyla yürütüyor. Biz bunlara destek olalım..."
Orada binlerce kişinin çalıştığı bir kurum var ama ne yazık ki Türk Milleti o kuruma güvenmiyor.
Güvenmemekte haklı zira rakamlarla işlerine geldiği gibi oynanıyor.
Aynı durum işsizlik rakamları için geçerli...
İki gün önce son işsizlik rakamını açıkladılar.
İşsiz sayısı 3 milyon 55 bin kişi imiş!
Bu rakam bile yaşadığımız acı günlerin göstergesidir.
Ama gelin görün ki bu rakam da güvenilir değil.
Milyonlarca insanımız, özellikle gençler ve kadınlar asgari ücrete bile muhtaç. Bu koşullarda iş arıyorlar ama bulmaları mümkün değil.
Çaresiz kaldılar, artık başvuracakları herhangi bir makam yok.
Peki, Türkiye'de kaç adet sığınmacı yaşıyor, gerçek rakamı bilen var mı
Sorun TÜİK'e, sorun öteki ilgili kurumlara. Tutarlı bir yanıt almanız asla söz konusu olmayacak.
Her yerden farklı bir ses çıkacak, farklı yanıtlar gelecek.
Bu kaçakların kaç milyon kişi olduğu, devleti yönetenlere bugüne kadar defalarca soruldu ama yanıt verilemedi.
Verilen üfürükten yanıtları elbette ciddiye alacak değiliz.
Gelelim son olayımıza, Tarım Bakanlığı tarafından açıklanan köftede domuz eti sorununa...
Bakanlık bir açıklama yaptı ama arkasında duramadı.
Memleketin dört bir yanında şubeleri olan Köfteci Yusuf inkar ediyor, biz sorunun gerçek olup olmadığını bilemiyoruz, zira iş ortada kaldı.
Köfteye domuz eti katmak ekonomik midir, değil midir
Türkiye'de kesime hazır ve etleri köfte etine karıştırılacak o kadar domuz var mıdır
Eğer varsa o domuzlar nerede ve nasıl yetiştiriliyor
Türk toplumunun böylesine duyarlı olduğu bir konuda bunların hesabını verecek hiçbir makam olmadığı anlaşılıyor.
Şimdi gelin de bu Tarım Bakanlığına güvenin!
Bu konuda size somut bir örnek daha vereyim.