Cumhuriyet Halk Partisi'nce hazırlanan hak ihlalleri raporunda, 'tutuklu gazeteci' olarak geçen bir terörist Mersin'de bir kahramanımızı şehit etti. Millet de haklı olarak CHP'ye dönüp, 'kime kefil olduğunuza dikkat edin' dedi.Bu saatten sonra yapılması gereken tek bir hareket vardı. Şehidimizin ailesini ziyaret edip taziye bildirmek ve çıkıp Yüce Türk Milletinden açıkça özür dilemek... Kılıçdaroğlu çıkıp diyecekti ki; "o günün şartlarında hazırlanmış bir rapordu, bugün asla o rapora sahip çıkmıyoruz'... İşte o zaman parti tam da istediği gibi; vatan, millet, memleket tarafında pozisyon güncelleyerek doğru zemine oturacaktı. Oysa öyle yapmadılar. PKK'yı açıklama yapmaya zorladılar. Bakın bu ifademe dikkat edin. "PKK'nın açıklama yapmasını beklediler" demiyorum. Daha kritik bir şey söylüyorum size. PKK'yı açıklama yapmaya zorladılar. Devletin elinde kayıtlar olmalı. Elbet ortaya çıkacaktır. O terör saldırısını gerçekleştiren terörist, sahiden adı ilan edilen kişi mi yoksa başka biri mi PKK'nın bunu duyurmasını istediler.Zorlayın hafızanızı. 40 seneden fazladır terör belasıyla yaşıyoruz. Her gün bir pisliğin leşi seriliyor yere. Ne zaman PKK çıkıp da; 'ölen kişi o kişi değil, bir başkası' diye açıklama yaptı!... PKK için ne fark eder ki Onun derdi zoru kendi propagandası. Mersin saldırısını kimin şahsen yaptığı hiç bir şekilde PKK'nın sorunu değil. Zaten bombayı sarmış beline ölüme yollamış adamını. İnsan canı