İnsan fizyolojisinde marifetullah pencereleri - 18

YİRMİ YEDİNCİ PENCERE

İnsan organizmasında değerleri yeterince hatırlanmayan, ağız boşluğunu sulayarak hayatî işler gören tükürük bezleri derecikleridir. Anatomik olarak dilaltı, çene altı ve kulak altına yerleştirilen tükürük bezleri, dil ve damağın devamlı nemli kalmasını sağlayarak, kayganlaşmasını kolaylaştırır. Sert gıda maddelerinin yumuşatılarak, çiğnenip yutulmasına önemli destek sağlar. Basit gibi görülebilen tükürük salgısı olmazsa, kuru bir dil damağa yapışacağından, konuşmak bile imkansız hâle gelirdi.

Ağız boşluğuna ince kanallarla akıtılan tükürük salgıları "Beyin sapındaki çekirdeklerden gelen parasempatik sinir sinyalleri ile kontrol edilir. Dil, ağız ve diğer kısımları ve farenksteki (yutak) tat ve dokunma uyarıları ile uyarılırlar. Özellikle ekşi olmak üzere birçok tat uyarısı, bazal tükürük salgılama hızını yaklaşık 8 ile 20 kez arttırabilir. Kişinin sevdiği yemekleri koklaması ya da yemesi ile oluşan tükürük salgısı, sevmediği yiyecekleri kokladığı veya yediği zaman oluşuna göre çok daha fazladır. Bu etkileri kısmen düzenleyen beyindeki iştah alanı, beyindeki tat ve koku alanlarından gelen uyarılara yanıt vererek işlev yapar. Tükürüğün yutulması, sindirim kanalındaki tahriş edici maddelerin sulandırılarak veya nötralize edilerek uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Ayrıca tükürük salgılanması, doğrudan kan damarlarını genişleterek salgılama yapan hücrelerin beslenmesini gerektiği şekilde arttırır. Tükürük, iki ana tip protein salgısı içerir. Nişastayı sindiren bir enzim olan "Pityalin" ve kayganlaştırıcı ve yüzey koruyucu özellikleri olan "Müsin" salgısıdır.

Ağız hijyeni açısından tükürüğün vazifesi, tükürük salgılama miktarı uyanık koşullarda dakikada yaklaşık 0.5 mililitredir. Ancak uykuda salgı miktarı çok azalır. Bu salgı ağız dokularının sağlığı bakımından çok önem taşır. Ağız, dokularda kolaylıkla hasara neden olabilecek ve diş çürümelerine yol açabilen patojen bakterilerle doludur. Tükürük, bu zararlı süreçleri çeşitli yollarla önler. Tükürük, bakterileri tahrip eden çeşitli faktörler içerir. Bunlar bakterilere saldırır, aynı zamanda besin maddelerini sindirerek bakterilerin metabolik desteğinin uzaklaştırılmasına yardım eder. Tükürük, diş çürüğüne yol açanlar da dahil olmak üzere, ağız bakterilerini tahrip eden önemli miktarlarda antikor içerir. Tükürük salgısı eksikliğinde, ağız boşluğu dokuları ülserleşir veya enfekte olurlar ve diş çürükleri yaygınlaşabilir." (1)

Mikroorganizmalara önemli bir giriş kapısı olan ağız bölgesine, tükürük gibi basit görülebilen bir salgı ile dezenfeksiyon bariyeri tanzim eden, sonsuz hikmet sahibi Hâlık-ı Zülcelâl'in (cc) Hafîz, Kuddüs ve Müdebbir gibi esma-ı hüsnası, idrak sahiplerinin akıllarına geniş bir pencere açar.

YİRMİ SEKİZİNCİ PENCERE

Organizmanın canlılığını sürdürebilmesi için gereken besin maddelerinin ağızda çiğnendikten sonra, işlenmek üzere mideye gönderilirken, 25-30 santimetre uzunluğundaki yemek borusu geçidinden kaydırılarak, mideye ulaştırılır. Midenin dış aleme ulaşımını sağlayan yemek borusu (Osefagus) çok sağlam ve esnek kaslardan yapıldığından, düzgün ve uyumlu kasılmalarla, herhangi bir tıkanma yaşanmadan, gelen lokmaların rahatlıkla mideye ulaşımını sağlar.