Alman medyasında Türkiye hakkında bir haber çıktığında hepimiz önce bir irkiliriz. Acaba terör örgütlerinden hangisini öveceğini düşünürüz.
Bu Almanya'ya karşı bir önyargı değil, yılların getirdiği bir deneyimin sonucudur.
Alman medyası, PKK'dan DHKP C'ye, FETÖ'den MLKP'ye nerede Türkiye'nin başına bela olmuş bir terör örgütü varsa onu övmesi ve meşrulaştırmasıyla meşhurdur.
Ancak Alman medyasında Türkiye hakkında yer alan bir haber hepimizi biraz şaşırttı.
Haberi veren Spiegel dergisi, Almanya'nın Türkiye'ye torpido ve güdümlü füze ihracatı için izin verdiğini açıkladı.
Alman hükümetinde bir değişiklik olmadığı, paralel bir evrene de geçmediğimize göre bu oldukça önemli bir haberdi.
Çünkü Almanya merkezli başka bir haber de Siemens firmasının Akkuyu Nükleer Santrali'miz için gerekli ekipmanları yollamadığı gündemdeyken çok sayıda Türkiye düşmanı bakana sahip Alman hükümeti bu izni vermişti.
Cevap aslında oldukça basit ama bir o kadar da önemli: Çünkü artık biz üretiyoruz.
Türk savunma sanayii, Cumhurbaşkanı Erdoğan önderliğinde Türk mühendislerinin insanüstü çabasıyla yurtdışında paramızla bize verilmeyen hangi ürün varsa onu üretmek için var gücüyle çalışıp ambargolarını başlarına çaldı.
O yüzden artık istediğimiz ürünü vermediklerinde çok da dert etmiyoruz.
ABD ve İsrail'in bize vaktiyle İHA vermeyip Türkiye'yi dünyanın en büyük İHA üreticisi yapmalarında olduğu gibi onlarca örnek var.
Mesela Kanada, SİHA'larımız için Elektro-Optik Kes?if, Gozetleme ve Hedef Tespit Sistemi CATS'ların satışını yasaklayarak bizi bu sektöre de sokmuştu. Hatta artık Kanada'dan daha kaliteli ürünler geliştirmiştik. Ve evet, Kanada da "ambargosunu" kaldırmıştı