Mustafa Karaosmanoğlu'nu bilenler bilir. Evlerini balkonsuz yapan alnı öpülesi mimarlardandır kendisi. Samsun'da mukim olsa da kalbi dünyayı dolaşır. Ben onu sahih felsefi perspektifi ve aynı derecede sahih şiiriyle tanırım. Sağ olsun beni unutmamış ve 3. şiir kitabını adresime göndermiş. Mustafa Ağabey'i tanımasam kitabın iki kapağının da kendi içine açılması karşısında şaşırırdım. Şaşırmadım, çünkü onun aynı derecede sahih dünyasında bitiş, bir yeni başlangıçtır. Dünya görüşünün yedeğine ahireti de alalı epeyi zaman oluyor ne de olsa. "Sırt Sırta Vermiş" kelimeler ismini verdiği kitabının ön kapısı "Üstü Kalsın", arka kapısı ise "İki Kişilik Gitme" adıyla aynı şiir bahçesine açılıyor. Şair Karaosmanoğlu'nun önceki kitaplarında da buna benzer bir tasarım olduğunu hatırlıyorum. Sıra dışı bir mimarın şiir kitabına da aynı mimari duyarlıkla yaklaşması gayet normal. pushfn('ads'); DH Yayınlarından çıkan kitaptaki şiirlerin bir kısmını Yolcu dergisi okuyucuları hatırlayacaklardır. Daha ilk dizede okuyucunun istifini bozuyor Karaosmanoğlu: "gitmeyi ardından sürüyordumbütün ezberler gibi sonsuz bir bahsin tam ortasında söz bitti." Bitişin mânâ rediflerinin izini sürüyor şairimiz şiir boyunca: "zamanın ışıkla oyunu bitti.", "delice bir şehirdi samsun bitti.", "yakama taktığım karanfil bitti.", "gözümle gördüm, utancımdan avcum bitti.", "kuşluk vakti öten kanaryam bitti.", "gündüz gözüyle görülen bir rüyaydı benimkisi bitti." Bitmek fiili nereye yönelse yanına "gitmek" fiilini de alırmış. Bunu "İki Kişilik Gitmek" vurgusundan anlamıştık; ama şairin "Bana Şarkılar Söyle" başlıklı şiirinde hayata veda havasıyla yaklaşımı görünce daha bu mukareneti daha bir yakından anlamış olduk: "sen gittin gönlünü çaldın hayatın.", "akşamın ucuna doğru uzadı dünya gitmeler hariç" Sessiz sedasız bir sürü ayrılıkla baş etmeye mahkûm edilmiş insanın acısını görüyoruz bu dizelerde. Bitmek ve gitmek kelimeleri ayrılık bestesinin güftesi olur da "geçmek" olmaz mı Geçip giden her şey geçtikten sonra gittiğine göre bu böyledir: "ne kadar yıl geçti üstümden", "günler benden geçtiler akşama doğru sevdalar geçti sen de geç dilersensen de geç hayhay", "ömrüm beni ben geçsin ne önemi var." pushfn('ads'); Mustafa Karaosmanoğlu'nun ayrılığın peşine saldığı, faniliğin izini sürsün diye gönderdiği kelimelerden biri de "peşine düşmek". Peşine düşme eyleminin de bulunduğu yeri menfi ya da müspet bir hedef için terk edip ayrılma tarafı vardır. Şair "bana iftira eden bir kelimenin peşine düştüm." Bu kelime ayrılık mı, gitmek mi yoksa bitmek mi Belki de hepsini içerisine alacak büyük bir kelimedir bu. Felsefe ile şiiri birbirini üzmeden