Halep'in düşüşü ve Erdoğan

Halep'in düşüşü ve Erdoğan

İBRAHİM KARATAŞ

Suriyeli muhalifler sekiz yıl sonra yeniden Halep'i ve kuzeydeki nispeten daha küçük diğer şehirleri ele geçirdiler. Böyle giderse Şam bile muhaliflerin eline geçebilir. Muhalifler dediklerimiz Suriye'nin öz yerlilerinden başka birileri değiller. İçlerinde Türkiye'ye kaçıp geri dönenler de var.

Devam eden operasyonlarla ilgili olarak başka bir hususa dikkati çekmek isterim.

Milyonlarca Suriyeli, rejimin zulmünden kaçarak ya yurtdışına yerleşti ya da İdlib ve civarındaki daracık bölgeye sığınarak hayatta kalmaya çalıştı. Yıllardır ne rejim bölgesine ne de YPG kontrolündeki alanlara dönebiliyorlar. Diğer yandan Türkiye'nin destek verdiği Özgür Suriye Ordusu kendi çapında asayişi temin etmeye çalıştı. Bu son cümlede anahtar kelime olan Türkiye'yi ve lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın üzerinde durmak ve hakkını vermek gerekiyor.

Erdoğan'ın liderlik ettiği devletimiz olmasaydı İdlib bölgesindeki insanlar da Türkiye'ye veya diğer ülkelere göç edecekti. Göçün ne gibi sonuçlarının olduğu malum. Ancak Cumhurbaşkanımızın onca eleştiriye rağmen İdlib bölgesini hem mazlumları korumak hem de yeni göç dalgalarını engellemek için korumaya alması son birkaç gündür devam eden Halep operasyonunun da önünü açtı. Eğer Kuzeybatı Suriye Türkiye'nin kanatları altında olmasaydı (orada Türk askeri bulunmasaydı) bu kadar muhalif savaşçı o bölgede barınamayacaktı.

Devlet aklının ve taahhüdünün sayesinde yaşatılan, beslenen ve eğitilen savaşçılar artık şartlar elverişli olduğu için Halep'i ve diğer şehirleri kurtarmaya başladılar. Şayet Halep ve civarı temelli kurtarılırsa Suriye'de çok şey değişecek. Belki Şam'ın ele geçirilmesi bile gündeme gelecektir. Şam'a muhtemelen bir operasyon olmaz ama Esed'in koltuğu bırakma ihtimali güçlenir.

Tüm bu ihtimallerin olduğunu farz edersek müsebbibinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu söyleyebiliriz. Diyeceğimiz odur ki devlet başkanımız ve devletimiz daha önce Suriye'de hayat kurtarmak için yaptığı müdahaleyi şimdi Suriye halkının kendi ülkelerinde özgürce yaşama ve devletlerini bir diktatörden kurtarması için (dolaylı olarak) yapıyor.