İhsan Muslu

Ortadoğu

HZ. HUD AS

Şeceresi ile ilgili olarak İslâmî kaynaklarda değişik rivayetler bulunmakla birlikte genellikle Âd b. Us b. Aram b. Sâm b. Nûh'a çıkarılmakta; Âbir'le Tevrat'ta İbrânîler'in atası kabul edilen Eber aynı kişi sayıldığı gibi onun oğlu olarak da gösterilmektedir (İbn Kuteybe). Tevratta Hûd'dan bu isimle bahsedilmekte, Nûh'un oğlu Sâm'ın zürriyeti ile

İÇKİ BÜTÜN KÖTÜLÜKLERİN ANASIDIR

Dünya ve âhiret mutluluğunu engelleyen kişisel, ailevî ve toplumsal huzursuzluklara yol açan başta içki, uyuşturucu ve kumar olmak üzere bütün zararlı alışkanlıkları yasaklamıştır. Zararlı alışkanlıklar, bazen taklit, özenti ve kötü çevre, bazen de merak ve kişilik zafiyeti sebebiyle oluşmaktadır. Önemle belirtelim ki uyuşturucu ve sigara gibi madd

EBU TALHA el-ENSARİ

Câhiliye devrinde Medine'de doğdu. Hazrec kabilesinin Neccâroğulları soyundan geldiği için Hazrecî ve Neccârî nisbeleriyle anılır. Enes b. Mâlik'in üvey babasıdır. Müslüman olmasına Enes b. Mâlik'in annesi Ümmü Süleym sebep oldu. Kocası Mâlik'in hicretten önce ölümü üzerine Ebû Talha ona evlenme teklif etti. Ümmü Süleym, müslüman olmamasının bu evl

ÜMMÜ RAFİ SELMA (RA) KİMDİR

Selmâ (r.anhâ) Hazreti Fâtıma radıyallahu anhâ'nın son anlarında iken arzu ve isteklerinin yerine getirilmesinde ve onun gaslinde büyük yardımları dokunan, becerikli, maharetli, özel hizmetli bir hanım sahâbî... O, Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin halası Safiyye binti Abdülmüttalib'in azâtlısıdır. Efendimizin azâtlısı Ebû Râfî'nin

EBÜ'L-LEYS-İ SEMERKANDİ

Ehl-i sünnet âlimlerinin en büyüklerinden. İsmi, Nasr bin Muhammed bin Ahmed bin Muhammed'dir. Künyesi Ebü'l-Leys olup, Semerkandî nisbesiyle şöhret bulmuştur, İmâm-ül-hüdâ ve Fakîh lakablarıyla da anılır. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. 983 (H. 373) senesinde vefat etti. Semerkand'da doğan Ebü'l-Leys-i Semerkandî, küçük yaşta ilim tahsî

HİKAYE GÜLİSTAN

Tarikat ehlinden fakir bir adam. Hicaz kervanında bizimle beraberdi. Arap ümerasından biri, ailesiyle çocuklarına sarfetmek üzere ona yüz dinar vermişti. Birdenbire Haface kabilesin,n hırsızları kafilemizi soydular, ne var, ne yok hepsini alıp götürdüler. Kervanımızı teşkil eden kafiledeki tüccarlar, ağlayıp sızlamaya, feryada başladılar. Bu ağlama

HİKAYE GÜLİSTAN

Bir fadıl adam, bir sevdaya tutulmuştu. bu yüzden çok cefa çekti. Fakat tahammül etti. Bir kere nasihat yollu kendisine dedim ki: Senin, onu temiz bir aşkla sevdiğini biliyorum. Sevgin bir kötülüğe dayanmıyor; fena bir niyetin yok . Böyle olmakla beaber kendini haksız yere suçlu durumuna sokmak ve kendini bilmezlerin diline düşürmek, fadıl insanlar

NASİHAT DİNLEMEYEN KİMSEYE KARŞI SUSMAK HAKKINDA BİR HİKAYE

Zalimin biri bir memlekete padişah olmuş. Onun devrinde halkın günleri gece gibi kararmış ve geceleyin de onun korkusundan uyku millete haram olmuş. Bütün gün onun yüzünden iyi insanların başı derde girer, geceleri ise ellerini kaldırıp ona beddua ederlerdi. Ahalinden bir grup , bir gün o zamanın şeyhine giderek o zalimin elinden ağlaya ağlaya şika

ZALİM BİR HÜKÜMDARLA GERÇEK BİR DERVİŞİN HİKAYESİ

Bir dervişin bir padişahın huzurunda doğru bir söz söylemesi padişahı kızdırmış ve onun hak söz söylemesini kendisine karşı gelme telakki edip, haddini bildirmek için hapse attırmış. Böyledir bu işler ekseriya. Hükümdar kudret ve azametini göstermek için kolunun kuvvetinden istifadeye kalkar. Halbuki asıl karşı gelen kendisidir. Dostlarından birisi

ABBASİ HALİFESİ MECNUN İLE CARİYESİNİN HİKAYESİ

Me'mun, halife olduğunda bir cariye satın aldı. Bu cariye ay parçası gibi, o kadar güzeldi. Yüzü sanki bir güneşti, endamı da aynen bir gül fidanına benziyordu. Yalnız bu kadar mı İşvesi ve cilvesi de akıllıların aklını başından alırdı. Ellerini aşıklarının kanına batırdığı için parmaklarının ucu innap renginde idi. Sofuları baştan çıkaran rastıklı