Direksiyon başındaki süper güçler:
Bir şoför, direksiyona geçer geçmez etrafındaki herkesin ne yapacağını tahmin edebilme "gücü" kazanır. (Tabii ki yanlış tahminler de bu işin parçası!)
Özellikle taksi şoförleri, 3 şeritli yolda istediği şeride "ışınlanma" yeteneğine sahip gibi görünür.
Korna: Evrensel dil:
Şoförler arasında korna, dünyanın her yerinde farklı anlamlara gelir.
Uzun korna: "Ben çok sinirlendim!"
Kısa korna: "Hadi abicim, biraz hızlan."
Çift korna: "Merhaba komşu!"
Bir şoförün en büyük düşmanı:
Hız tümseği, dar park yerleri ve hiç bitmeyen kırmızı ışıklar.
Şoförün klişe cümleleri:
"Bu araba beni dinlemiyor."
"Vites biraz zor geçiyor, ama alışınca hiç sorun yok."
"Bir tek ben mi doğru sürüyorum, bu insanlar trafiği ne sanıyor!"
Uzaktan "lastik teknisyeni":
Şoförler, aracın lastiğine bakarak "Bunda biraz hava eksik galiba" diyebilir ama genelde hiçbir şey yapmazlar.
Araba yıkama:
Araba yıkandıktan sonra yağmur yağacağına inanılır.
Bu yüzden bazı şoförler "Gerek yok, zaten yağmur yağar" bahanesiyle araçlarını aylarca yıkamaz.
Şoför koltuğu ve duruş sanatı...
Şoförler için koltuk duruşu kişilik analizidir.
Direksiyona yapışmış gibi sürmek:
Yeni öğrenen şoför.
Koltuğu en arkaya yatırıp bir eliyle direksiyon tutmak:
Kendine fazla güvenen şoför.
Taksi şoförü oturuşu:
Koltuk dik, gözler daima trafikte.
Navigasyon ve şoför egosu:
Navigasyon, genelde şoförlerin "Biliyorum ya o yolu, ben seni daha kısa bir yerden götürürüm!" sözüyle susturulur. Ancak genelde kaybolan yine şoför olur.
Özel şoför ritüelleri:
Araba hareket edince radyoda tam sevdikleri şarkının başlaması bir tür zaferdir.
Trafik sıkıştığında "Teker teker geçsek bile daha hızlı gideriz" diyerek şerit değiştirenler...
BUNU