Bugün size bir annenin feryadını duyurmak istiyorum. Gazetemize gelen gözü yaşlı anne, hem ağladı, hem anlattı.

Hiçbir yorum yapmadan, oğlu için adalet arayışına giren gözü yaşlı bir annenin taleplerini dile getirmekte aracı olmak istiyorum.

Ama size önce o annenin "adalet istediği" oğluyla ilgili bilgiler vermem gerek.

O oğulun adı: Hasan Kargın.

2008'de İzmir Astsubay Meslek Yüksek Okulu'ndan derece ile mezun oldu. Tek tercihi ile ailesinin yaşadığı Adana'da evlerine de yakın olan İncirlik Üssü'nü tercih etti.

Adalet ve İşletme Fakültesi'ni derece ve onur belgesiyle bitirdi. Aynı zamanda Çukurova Üniversitesi Makinesi Mühendisliği 3.sınıf öğrencisi iken, Yabancı Dil Sınavında derece yaparak TSK tarafından ABD'ye yakıt ikmal uçağı Boomer Operatörlüğü eğitimini başarıyla tamamladı.

Bu arada bir aile hekimiyle evlenerek mutlu bir yuva kuran ve o zaman henüz 6 aylık eşiyle tatile gitmek üzere bir otelden rezervasyon yaptıran Hasan Kargın'ın başarılarla dolu hayatı FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz'daki hain darbe girişimi nedeniyle karardı.

Hain darbe girişiminin gerçekleştiği 15 Temmuz 2016'da 'da saat 21.05'de İncirlik Üssü'ndeki komutanlarından gelen emir ile göreve giden Hasan Kargın, darbe girişimine katılan savaş uçaklarına verilen emir üzerine yakıt ikmal ettiği gerekçesiyle "terör örgütü mensubu" olarak suçlandı. Hakkında soruşturma açıldığını öğrenince kendi isteğiyle adliyeye giderek savcılığa teslim olan Hasan kargın tutuklandı ve yıllar süren duruşmalardan sonra müebbet ağır hapis cezası aldı.

8 yıldır bir yandan kendisinin bir yandan da ailesinin suçsuzluğunu ispat etmeye çalıştığı Hasan Kargın'a ikinci bir darbe de memleketi Adana'ya 1000 kilometre kadar uzaktaki Batman Cezaevine tayin edilmekle vuruldu.

Batman Beşiri'deki güvenlikli cezaevine nakledilen Hasan Kargın'ın ailesi çocuklarını bin bir güçlükle görmeye gidebildiklerini belirterek Hasan'ın, Adana'ya naklini istiyor.

İşte kapı kapı gezerek oğlu Hasan'ın suçsuzluğunu anlatmaya çalışan ve Adana'ya naklini isteyen annesi Fatma Kargın, ağlayarak, yalvararak şöyle söylüyor:

"Hain Fetö örgütünün darbe girişiminde bulunduğu gece oğlumla evinde hep birlikte oturuyorduk. yemek yiyecektik. Daha oğlum ağzına bir lokma almıştı ki İncirlik'teki komutanlarından emir geldi ve üsse gitmesi istendi. Oğlum da görevi gereği üsse gitti. Ona uçağın en arkasında yer alan yakıt ikmal deposundan uçaklara yakıt ikmali yapması görevi verilmiş. zaten bu oğlumun görevi. Bulunduğu yerden gelen uçak nedir, ne için yakıt ikmalı yapılacak, bunu inceleme şansı yok.

Sadece verilen emri yapmakla mükellef. Yapmasa emre iteatsizlikten hakkında dava bile açılır. Ne yapsın oğlum. Zaten ertesi gün kendi ayaklarıyla savcılığa gitti. Suçlu olduğuna inansa gider miydi.