Geçen hafta sonu Kapadokya'da konakladığım otel ve hemen döner dönmez gittiğim Tarabya sahildeki restoran, bana bu ülkede güzel şeyler de oluyor dedirten iki yeni mekândı. Farklı bakış açılarıyla tasarlanmış bu mekanların hem ülke turizmine hem de gastronomisine büyük katkısı olacağından, yeni bir anlayış getireceğinden hiç kuşkum yok...
GELENEKSEL VE MODERNİN UYUMU
Sıra dışı doğası, tarihi ve kültürel zenginlikleri, saymakla bitmeyecek vadileriyle baş döndürücü güzellikteki Kapadokya hâlâ her gidişimde beni şaşırtmaya devam ediyor.
Bu kez genç kuşağın başarılı iş insanlarından, Öztanık ailesinin üçüncü kuşağı, Avantgard Collection'ların kurucusu İsmet Öztanık'la beraber farklı bir Kapadokya deneyimi yaşadık.
Uzun ve zorlu bir çalışmanın ardından hayata geçirdiği kısa bir süre önce açılan Avantgard Refined Caves of Cappadocia sadece bir otel olarak düşünülmemiş.
Kültür sanat, konser, gastronomi, spor ve sağlıklı yaşam gibi geniş bir yelpazede etkinliklere olanak verecek alt yapıyla kurgulanmış. Otelin içinden geçilerek gidilen vadisi ise tam bir rüya gibi.
Beni tesisin kapısından girdiğim andan itibaren en çok etkileyen mağara doğallığında odalarının Studio Efe Aydar'ın imzasını taşıyan modern, yalın ve fonksiyonel tasarımı oldu. Tarihi kokuyu bölgenin kültürünü hissediyorsunuz ama hiçbir şey 'miş' gibi değil. Odaların duvarlarındaki Kapadokya'nın geleneksel külünk tekniğiyle işlenmiş detaylarla Tuğçe Diri'nin yapıtları uyumla harmanlanmış.
Bu gibi çağı yakalayan, özellikle genç kuşağa hitap eden tesisler sayesinde Kapadokya sadece balon turizmi ile bölgenin fotoğrafını çekip gidilecek, kısa süreli konaklanacak bir destinasyon olmaktan kurtulabilir.
İsmet Öztanık'ın bir hayali de Kapadokya'yı genç sanatçıları destekleyecek, disiplinler arası projelere, açık hava heykel parklarına, dijital sanat çalışmalarına ve sanatçı atölyelerine ev sahipliği yapacak uluslararası sanat merkezi haline getirmek. Hedef odaklı bir kişiliği olduğu için eminim bu hayalini de gerçekleştirecek.
Üç gün boyunca birlikte olduğumuz her birinin ayrı bir değer olduğunu düşündüğüm hem otelin hem de grubun yönetim ekibinden de söz etmesem olmaz.
Grubun İcra Kurulu Üyesi Cem Doğan, İş Geliştirme Direktörü Onur Kanbur, Genel şefi İlker Erdoğan; otelin Operasyonlar Direktörü Serpil Karagenç, Mutfak şefi Kadir Önyılmaz, Servis Müdürü Yağız Demirkan, Bar Sorumlusu Alican Güreşçi, Deneyim Sorumlusu Jihane Ahmid, Satış Müdürü Kübra Gezgin, Pazarlama İletişim Sorumlusu Sinem Tatar ekip ruhunu içselleştirmiş işini aşkla yapan isimlerdi.
TAM BİR GASTRONOMİK DURAK
İlk akşama bahçede açık ateşin etrafında buluşarak bölgenin önde gelen üreticilerinden Turasan'ın üçüncü kuşağı Hasan Turasan'ın anlatımıyla bölge şarapları tadımıyla başladık.
Ardından sıra Ace restoran ekibinin hazırladığı birbirinden lezzetli salatalar, zeytinyağlılardan sonra sıra taş fırında pişen her biri damakta unutulmaz tat bırakan pide, lahmacun ve köfteye geldi. Geceyi ekmek arası ızgara sucukla kapadık. Mutfaktan çıkan börekler, simitler, yöresel peynir çeşitleri, soğanlı ve soğansız Menemenli kahvaltılar da en az akşam yemeği kadar etkileyiciydi.
Baharda şimdilik sürpriz olan, modern Türk Mutfağı konseptli bir şef restoranı da açılacakmış. Ama böyle bir ekipten ve lezzetli yemeklerden sonra gelecek şefin işi kolay olmayabilir. 28-31 Aralık tarihleri arasında konuklara özel yeni yıl partisi düzenleniyormuş...
NE DİLERSEN SANA DA AYNISINI DİLERİM
Türkiye gastronomisine büyük katkısı olduğunu düşündüğüm Gamze Cizreli, Tarabya'da denizin hemen yanı başında KAICY adını verdiği, dekorasyonundan menüsüne 'fine dining' olarak tanımlayabileceğimiz yeni bir konsept restorana imza attı.