Bakmayın bugün hâlâ "Hak ve özgürlükler anayasal güvenceye kavuştu" palavralarıyla savunmaya çalıştıklarına, 27 Mayıs; darbeyi "anayasal"laştırmıştır! Sonraki bütün darbelerin anasıdır.
Hiçbir darbeyi sadece "iç kamera" ile aydınlatamazsınız. Dahili dinamikler kullanılarak birilerine ihale edilmiş olabilir ama asıl patron her zaman emperyalistlerdir.
27 Mayıs darbesi de tam bir iç-dış konsorsiyum yapımıdır.
3 seçim kaybeden İnönü, Menderes'i sandıkta asla deviremeyeceğini çok iyi anlamış, uzatmalı halefi Kılıçdaroğlu gibi başka yollar aramıştı. Üstelik de elinin altında, ilk mağlubiyeti olan 1950 seçimlerinde, "Sonuçları geçersiz saymaya hazırız" diyen bir "ordu" vardı.
Dışarıda ise, "Marshall Yardımı" havucuyla İnönü'ye her şeyi yaptıran Amerika, Menderes'in; "dengeli" dış politikasından çok rahatsızdı. Dışişleri Bakanı Herter, 9 Ekim 1959'da Başbakan Menderes'i tam 45 dakika kapıda bekletmiş ve sadece 15 dakika görüşmüştü. Büyükelçi Suat Hayri Ürgüplü bunu, "ABD, Menderes'i sildi" şeklinde tercüme etmişti!
"Seni devireceğiz" diye başka nasıl söylenebilirdi Zira ABD, emperyalist hedefleri için çok önemli olan Türkiye'yi, defterden sildiği birine asla emanet etmezdi! Nitekim darbenin zamanlaması çok manidar olacaktı! Menderes 27 Mayıs'ta devrilmeseydi, 12 Temmuz'da Moskova'ya gidecek ve Rusya ile çok önemli anlaşmalar imzalayacaktı!
"ŞARTLAR"IN HAZIR OLDUĞUNU BİLİYORDU!
CHP lideri İnönü, ABD'yi çok iyi tanıyordu! Bu yüzden 18 Nisan 1960 günü TBMM'de, "Şartlar tamam olduğu zaman ihtilal meşru bir haktır" demişti. Hatta hızını alamamış, 27 Nisan'da; milletin Meclis'inde darbeyi adeta müjdelemişti! Tutanaklardan silindiği için kimsenin duymadığı, "...İhtilâl olacak ve siz bundan kurtulamayacaksınız" şeklinde biten bu skandal sözleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan; 27 Mayıs 2021 günü Yassıada'da açıklamıştı.1
Bu ifadelerin tutanaklardan çıkartıldığını teyit eden CHP'nin "cin" Grup Başkanvekili Özgür Özel, 9 Temmuz günü, "Tutanaklarda böyle bir şey yok. Erdoğan, İnönü Ailesinden ve halktan özür dilesin" açıklaması yapmıştı.
1 https:www.tccb.gov.trhaberler410128019-1960-darbesi-aradan-gecen-60-yili-askin-sureye-ragmen-milletimizin-kalbinde-h-l-kanayan-bir-yaradir-
Oysa bu cümleler, Yassıada'da ortaya çıkmıştı. Milletvekili olarak o salonda bulunan gazeteci Mithat Perin'in daktiloyla yazdığı, "tutanak", Davaları Soruşturma Ekleri dosyasında, "Sayın İnönü'nün Meclis'ten atılmadan önce yaptığı konuşma" başlığıyla yer alıyordu. Hatta bu konuşma üzerine İnönü'ye, "İç Tüzük" gereği 12 birleşime katılmama cezası verilmişti ama darbeciler Meclis'i kapattığı için bu ceza yerine getirilememişti!1
CIA BAŞKANI DA "DARBE"Yİ MÜJDELEMİŞTİ!
CHP ile ABD'nin darbe güzergâhı arasında şaşırtan paralellik vardı! 24 Mayıs'ta toplanan, "ABD MGK'sı" diyebileceğimiz "National Security Council"de konuşan CIA Başkanı Ailen Dulles, "Başbakan Menderes, hoşnutsuzluğun derecesini anlayamamış görünüyor" diye başlayan "Türkiye" sunumunu, "Ordunun yönetimi ele almasını bekliyoruz" cümlesiyle tamamlamıştı!
Nitekim Ankara Büyükelçisi Fletcher Warren'ın, 27 Mayıs sabahı Washington'a gönderdiği "TSK saat 04.00'te, görülmemiş bir intizamla gerçekleşen darbeyle yönetimi ele almıştır. Ciddi bir direniş olmamıştır. Sadece Ankara'da 50 ölü var" raporuyla, CIA başkanını teyit etmişti. Büyükelçi, darbenin iç gerekçelere dayandırıldığını; Amerika aleyhtarı bir ortam oluşmadığını, darbecilerin büyükelçiliğe gelerek "teminat" verdiğini de eklemişti.
Aynı saatlerde Cemal Gürsel de CHP lideri İnönü'yü arayarak "Paşam, emirleriniz bizim için (haşa) peygamber buyruğudur" demiş, İnönü ise, "Memleket için çok hayırlı bir iş yaptınız, yanınızdayım. Bir şey olursa ben hazırım"