Türkiye'nin gündeminde İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran var.
Hakan Aran, Antalya'da gazetecilerle yaptığı sohbet sırasında kiralardan yakınıyor. Aran, 12.500 lira olan kirasının yüzde 500 arttığını ve bu nedenle çıkmak zorunda kaldığını söyledi.
Gazeteciler, sohbet dostane olmasına rağmen bu konuyu haberleştirdi.
Tabii ki bu haber iki şekilde yorumlandı:
İlk olarak, kiraların nasıl acımasız bir seviyeye ulaştığı ve bir banka CEO'sunun bile zorlandığı yazılıp çizildi.
Bir kesim ise "Koskoca İş Bankası'nın CEO'su ev alamıyor mu ki kirada oturuyor" diye akıllara ziyan bir eleştiride bulundu.
Türkiye dâhil, dünyanın birçok yerinde banka CEO'larının kira ve benzeri harcamalarını bankalar karşılar. Bu durum sadece bankalarda değil, şirket ve holdinglerde de yaygındır. Ayrıca, Türkiye ve dünyadaki bankaların üst düzey yöneticileri yıl sonunda büyük miktarda prim alır. Bu primler öyle yüksektir ki, oturmasalar bile dünyanın en güzel bölgelerinde gayrimenkuller satın alabilir ya da dev şirket hisselerine yatırım yapabilirler.
Peki, İş Bankası'nda durum nedir
Bankalarla ilgili detaylı çalışmalar yapan Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Soner Gökten, bu konuda önemli bilgiler sunuyor.
İlk olarak, "kul hakkı" olarak adlandırdığı bir çalışmaya değiniyor. Yani, bankaların kârlarının ne kadarını çalışanlarına dağıttığını inceliyor.
Kul hakkı oranı, personel gideri tutarının faaliyet brüt kâr tutarına bölünmesiyle hesaplanıyor. Başka bir ifadeyle, bu oran elde edilen faaliyet kârından personele düşen payı gösteriyor.
Bu alanda en iyi banka İş Bankası. İş Bankası, yüzde 32 ile lider durumda. Yani personelinin haklarını koruyan bir banka.
Şok detay: 12 aylık bilançolar
Dört büyük banka arasında üst yönetime en az ödemeyi yapan banka, en kârlı ve en büyük banka olan İş Bankası.