Berkan'ı sol beke, Sallai'yi sağ beke koyarak dörtlü savunma ve tek forvet Osimhen ile sahaya yayılan Galatasaray, sezonun en iyi başlangıçlarından birini yaptı. Özellikle Gabriel Sara'nın savunma arkasına attığı toplarla pozisyona giren Barış ve Osimhen, kâh Sonko kâh Radakoviç'e takıldı.
Kim derdi ki böylesine baskılı başlayan Galatasaray, on dakika dolduğunda maçın inisiyatifini rakibine devredecek Defansın göbeğindeki Metehan tecrübesizliğinin de etkisiyle ceza sahasının tartışmalı bir yerinde elle oynayıp kırmızı kart gördü. Pozisyonu biliyorsunuz; orada Manaj'ın yakın mesafeden son derece sert vuruşunu Muslera'nın çelişi müthişti. Psikoloji ve pozisyon üstünlüğü gol getirdi Sivas'a Futbolun bütün yeteneklerini bünyesinde barındıran Manaj'ın füzesi direkten sekince Rodrigues için kolay bir gol oldu. Sivas'ın âdeta bu golü yeterli görüp maçı askıya almasıyla Galatasaray yeniden baskıya başladı. Yunus önünü boşalttı, şutladı. Az önce Mertens'in müthiş şutunu mükemmel refleksle çıkarmış olan kaleci Nikoliç, bu şutu "yumurtladı", maç dengelendi. Artık moral üstünlüğü de Galatasaray'a geçmişti. İlk yarının son dakikasında Mertens'ten bir ara pas, Osimhen'in hamlesi ve kaleciyle buluşması, penaltı Büyük golcü, topu kurtarılmaz bir yere gönderdi, 2-1Barış Alper şov İkinci yarı başladığında Galatasaray'ın bir kişi eksik oynadığını unutmuştuk. Sahada öyle bir görüntü yoktu çünkü Nitekim Sallai'nin rakipten söktüğü topu Sara, Yunus'a verdi, o da öldürücü bir ara pasıyla Barış'ı kaçırdı; millî futbolcu, Sonko'yu Sivas meydanına gönderip, Ali Şaşal'ın kapattığı köşeden ağları buldu.