Dini anlatmakta usul ve ölçüler

Necati Avcı: "Köyde günah olarak içki-mini etek vurgusu yoğun. Halbuki köyde içki içen, mini etek giyen bir kişi yok. Tarla sınırı bozan, hayvanlara iyi davranmayan, meraya tecavüz eden, sulamada haksızlıklar var, Mirasta haksızlıklar var, vb. bunlardan günah olarak bahsedilmez. Varsa yoksa erkekte içki, kadında giyim. Bunun hikmeti nedir"

Güzellik İnceliklerde Gizlidir

Her şeyde bir usul ve hikmet vardır. En barbar kişilerin veya yamyamların davranışlarında bile bir sebep ve maslahat vardır, bir ölçü ve bir hikmet vardır. Güzellikler inceliklerde gizlidir.

Dini anlatmakta da bir usul ve hikmetin olması gayet tabiîdir. Din insanın hem dünya saadetini, hem ahiret saadetini tekeffül eden bir sistemdir. Bütün ölçülerin ve hikmetlerin aslı ve esası dinde mevcuttur.

Dini anlatmaya en zayıf noktadan, en ihmal edilen hususlardan başlanması olağan bir durumdur. Çünkü zayıf noktayı takviye etmek gerekir. Çünkü insanın tebliğ almaya muhtaç noktası orasıdır.

Ancak bunu yaparken dinin temel ölçülerini bozmamak gerekir. Kör bir kadıya "Selâmün aleyküm kör kadı" denmez. Bir günahı anlatırken veya bir sevabı işlerken hikmet düsturlarını elden bırakmamalıdır.

Faziletler Gözle Görülmez

Bazı rivayetlerin maalesef bu açıdan yanlış değerlendirildiğini görüyoruz. Mesela insanların amelleri içinde bazı harika fertler bulunur. Bediüzzaman diyor ki: "O fertler eğer iyilikte ileri gitmişse o nevilerin medar-ı fahirleridir. Yoksa medar-ı şeametleridir. Hem gizleniyorlar, adeta birer şahs-ı manevî birer gaye-i hayal hükmüne geçer. Sair fertlerin her birisi o olmaya çalışır."1

O mükemmel harika ferdin, her yerde bulunması mümkündür. Ancak manası kapalı olması nedeniyle, nerede bulunduğu konusunda açık bir hüküm verilemez. Her bir amelde bu faziletin olması muhtemeldir.

Mesela "Kim iki rekât namazı filan vakitte kılsa, bir hac sevabı kadardır." Hadisini ele alalım. "İşte iki rekât namaz bazı vakitte bir hacca mukabil geldiği hakikattir. Her bir iki rekât namazda bu mana külliyet ile mümkündür." Fakat hangi iki rekât namazda hac sevabı olduğu kestirilemez. Biri kalkar da bu hadisi ele alarak, "her iki rekât namazda hac sevabı vardır" derse yanlış der. "Hiçbir namazda hac sevabı yoktur. Bu hadis uydurmadır" derse de yine yanlış der.