Zamanla gelişir kendiyle çelişir şeylerin merkezi Trabzonspor'da Hatay deplasmanında da değişen bir şey yoktu.
Şenol Güneş'in imtihanını zorlaştıran şey takım iskeletinin ana aktörlerinin bir türlü istenen toparlanmayı gerçekleştirememesi.
Orta sahaya düzen çektiği hafta hücum patlıyor, hücuma düzen çektiği hafta savunma çürüyor. Dün Hatay önünde 2 ön liberolu mecburi başlangıç hücumun yine yokuş aşağıya yuvarlanmasına neden oldu.
Yeni kurguların zaafları ve kırılganlıkları artırdığı bu dönemde yapılması gereken en acil şey bir an önce devre arasına girmek. Bu takıma getirilen, işi sadece kulübe doldurmak olan faydasız isimlerin tamamıyla, maddi külfet ne olursa olsun yolları ayırmak gerek.
Çıtayı yukarı çekeceksin yani bu şart. Eldekilerden bir şey çıkartmak her kaybedilen puanla biraz daha zorlaşıyor. Uğurcan'a kariyer sezonu yaşatacak şeyler oluyor. 7 maçta bu oyunla hiç kaybetmiyorsan bunun tek sebebi Uğurcan gibi bir karaktere sahip olman. Dün yine mağlubiyetin önünde durdu.
Trabzonspor kopuk oynuyor. Geçişler arası mesafenin arşa çıktığı bu oyunda topa hükmetmek imkansız. Onu yapamadığın için rakibin insafına kalıyorsun. Hatayspor'un attığı ilk goldeki rahatlığına bakın. Muhtemelen sezonun en kolay atılan 3 golünden biri olacak Hatay açısından.