Türkiye-Irak ilişkilerinde tarihi sayılabilecek kararların alındığı günlerde bir kaynağıma "Nasıl oldu bu iş" diye sormuştum. Yanıt "Dışişleri Bakanı Fidan'ın saha bilgisi ve insani ilişkileri işimizi kolaylaştırıyor" şeklindeydi. Irak'taki aşiret liderleri dahil tüm aktörleri isim isim tanıyordu Fidan. İkili ilişkilerde bunun değeri meyveler toplanırken anlaşılıyor. Benzer bir süreci Mısır ve Arap Ligi'yle de yaşıyoruz. Arap Ligi, Türkiye'yi rahatsız eden komitesini geçtiğimiz aylarda lağvetti. Daha sonra Bakan Fidan'ı, bugün Kahire'de gerçekleşecek olan önemli bir toplantıya, Arap Ligi Dışişleri Bakanları Konseyi'ne davet etti. Üstelik aynı toplantıda -muhtemelen- Suriye Dışişleri Bakanı da olacak. Kaynaklarıma "Görüşme olacak mı" diye sordum. Aldığım yanıtları aktaracağım ancak önce bazı noktalara değinmem gerekiyor. TÜRKİYE'NİN BRICS YOLCULUĞUArabaşlıkta gördüğünüz bu ifade bundan tam bir yıl önce, Eylül 2023'te, kaleme aldığım bir yazının başlığıydı. O günlerde Türkiye'de kimsenin gündemi değildi BRICS, ancak ben Aralık ayında bir hareketlenme olacağını düşünüyordum (Nedenleri için lütfen o yazıya göz atınız). Süreç sarktı. Şimdi yeniden ısınıyor. Bloomberg "Türkiye BRICS grubuna katılmak için resmen başvurdu" haberini geçti. Çok geçmeden Kremlin "Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya'da yapılacak BRICS toplantısına katılmayı kabul etti" açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanlığı kaynakları da bu açıklamayı doğruladı. Konuyla ilgili en net ifadenin AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten geldiğini söyleyebiliriz. Çelik, BRICS üyeliğiyle ilgili "Talebimiz açık. Ama somut bir gelişme yok" dedi. Bu vurgu, somut gelişme faslının Rusya'daki BRICS toplantısına bırakıldığı anlamına gelebilir mi Mümkün. Öyle ya da böyle.. Türkiye'nin BRICS yolculuğunun artık daha ileri bir aşamada devam ettiğini söyleyebiliriz. TÜRK DİPLOMASİSİNİN SIKLET MERKEZİAnkara'nın BRICS yolculuğuna kaşlarını çatan bir kesim var. Bir kesim de -tam da bu süreçte- Batı'yla dirsek temasını anlamıyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın, Brüksel'de, AB Dışişleri Bakanları Gayrıresmi toplantısında hazır bulunmasına homurdanıyorlar. Kaş çatanların ya da homurdananların itirazları tedavülden kalkmış Soğuk Savaş ezberlerinin ötesine geçmiyor. Türkiye'nin illa Batı'da ya da illa Doğu'da demirlemesini istiyorlar. Gelinen süreçte bu pek mümkün değil. Çünkü çok kutuplu, rekabetçi bir sistem doğdu ve artık geri dönüşü yok. İşbirlikleri çıkar temelinde gelişiyor. Artık kimse tüm yumurtaları aynı sepete koymak istemiyor. Halklar bile yaşadıkları ülkelerin diplomatik tercihlerinin bu yönde çeşitlenmesini bekliyor (Oxford Üniversitesi'nin CITRUS olarak kodlanan beş ülkede, Çin, Hindistan, Türkiye, Rusya ve ABD'de yaptığı araştırmayı daha önce yazmıştım: Gözden Kaçan O Çok Önemli Araştırmanın Detayları, Kasım 2023). Bu yeni dönemde her ortak aynı zamanda bir rakip. Türk diplomasisi bu nizama uygun olarak yelpazesini genişletiyor. Sorunlu ilişkileri normalleştiriyor, kendine yeni oyun sahaları açıyor. Elbette, sıklet merkezini Türk dünyasından Afrika'ya uzanan hat üzerinde kurgulayarak.. O KOMİTE LAĞVEDİLDİİsrail'in bölgeyi ateşe atmaya dönük girişimleri dondurucuda bekleyen iki süreci yeniden gündeme getirdi. Birincisi, Suriye ile diyalog konusudur. İsrail tehdidi Şam'ı Türkiye ile diyaloğa itiyor. İkincisi ise Türkiye-Mısır ilişkileridir ki bu yönde ciddi bir