Başlığımızdaki bu ifadeyi Bediüzzaman Hazretleri İktisat Risalesi'nin yazılış sebebi olarak açıklar.Bediüzzaman, Barla Lâhikası'nda (yapılan baskınla bütün kitapları elinden alındığı için) Isparta Başsavcılığına yazdığı dilekçede İktisat Risalesi'ni yazma sebebini ifade ederek diğer kitaplarıyla birlikte üç nüsha İktisat Risalesi'nin de kendisine iadesini ister: "İsraftan kurtarmak ve bu fakir milleti iktisada alıştırmak için yazdığım küçük, fakat müstesna bir ehemmiyette olan İktisat Risalesi ismindeki risalemin..." (279. mektub) İKTİSAT SENESİ Bediüzzaman Hazretleri İkinci Dünya Savaşı'ndan iki yıl önce yazdığı İktisat Risalesi'nin son bölümünde "Cay-ı hayret ve medar-ı ibret bir tevafuk" başlığı altında yazılan nüshalardaki tevafuk kerametinin tesadüf olamayacağını belirterek "Bu seneye 'sene-i iktisat" tesmiyesi lâyıktır" der. İki yıl sonra çıkan Dünya savaşı bütün insanlığa getirdiği açlık, tahribat, israfla bu "keramet-i iktisadiyeyi" ispat eder. İktisat Risalesi'nin yedinci nüktesinde bir hatırasını anlatır. Kış mevsiminde geldiği mübarek bir şehirde şehrin "menabii servetini yani servet kaynaklarını" göremez. Şehrin müftüsü de sohbet sırasında birkaç kez ahalinin fakirliğinden bahseder. Bu duruma acıyan Bediüzzaman Hazretleri yıllar sonra yaz mevsiminde geldiği şehirde bağlardaki ürünleri görünce şöyle der: "İktisatsızlık ve israf yüzünden bereket kalkmış ki, o kadar menabii servetle beraber o merhum müftü 'ahalimiz fakirdir' diyordu: Bu hatırası aynı zamanda başlığımıza taşıdığımız o ibretli ifadeyi de açıklar. YEDİ NÜKTE "Yiyin için, fakat israf etmeyin" (Araf Sûresi, 31.) âyetini açıklaması olan İktisat Risalesi