İnsan tanımada, insanlarla ilişkide her zaman sorun, her zaman problem vardı, yine olacak. Şimdilerde emekli olmuş bir vali "Ben yeni tanıştığım herkese 100 puan veririm. Sonra her sekmede, her yanlışta puanını düşürürüm. İşte sana da hemen 100 puanı verdim" demişti. Sonrasında puanını eksilere düşürenler olduğu gibi, ilk günden aldığını muhafaza edenler de vardı.
Bir zaman babasının borç aldığı ve odada masayı paylaştığı iş arkadaşı İmdat'a olan borcunu vakti zamanında ödemek için çırpındığını görmüştü. İmdat, arkadaşlarının borç isteklerini hiç geri çevirmezdi. Ama bir şekilde ne zaman ödeyeceğini öğrenince eğer borç alan kimse dediği gün ve vakitte ödemediği zaman İmdat'tan bir daha imdat isteyemiyordu. Sonra hem iş arkadaşı hem komşusu Necmettin Bey de birisiyle hangi gün hangi saate söz vermişse o gün o saatte hazır olur beklerdi. Sözü senetti.
Sözün özü neyse, vakti de ona eşlik ederdi. Söz söylediyse, imkânlar ona göre seferber edilirdi. Hâlbuki İmdat'ın "Şu gün öde, bugün öde!" diye bir dayatması yoktu. Ya da Necmettin'in kendi başına belirlediği bir zaman değildi. Kendi belirlediğin zamana, sen ayak uydurmuyorsan, kredi notun elbet düşerdi.
O muhitten çok uzaklarda muteber bilinen bir yaşlı vardı. Arandığında işine gelirse açar, gelmezse açmazdı telefonunu. Kendine ait bir mesele olduğunda duyardı kulakları ama olmadığında "yaşlılık" der görmezden gelirdi. Yazılan mesajları okur lakin yokmuş gibi yapardı. İnsanlara ilişkilerin belirgin parçası olarak itibarını, etiketini, makamını vb. kullanmak her zaman soru işareti oldu ve olacak anlaşılan.
İnsanın değeri ve kredisi, sözle davranışla şekillenir. Hele üzerine geçirdiğiniz role uygun değilse sözleriniz ve davranışlarınız, maskara olursunuz. Yaşadığınız müddetçe sözünüzde durmaktan uzaklaşmayınız.
Serhat Yahyaoğlu ŞİİR Sürgünde oldu akşam Sürgünde oldu akşam, kayıkçı hayat tamam.Yetmedi onca çabam, sürgünde oldu akşam. Denizler, çok dalgalı, âşıklar hep sevdalı,Akıllar da kavgalı, sürgünde oldu akşam. Balıklar gelmez oldu, kayıkçı gülmez oldu.Âşıklar bilmez oldu, sürgünde oldu akşam. Fırtına yaman eser, martıyı kimler besler.Duyulmaz oldu sesler, sürgünde akşam oldu. Yıldızlar küsmüş, kaçar, umutlar solmuş, uçar.Âşıklar kalmış naçar, sürgünde akşam oldu. Hilali göremezsin, nerdesin diyemezsin.Akıbet bilemezsin, sürgünde oldu akşam. Kayıkçı türkü söyler, kendince gönlün eğler.Vuslata hasret meğer, sürgünde akşam oldu. Geceler gizem saklı, almıyor insan aklı.Âşıklar inan haklı, sürgünde akşam oldu. Seherde ağlayanlar, gözleri çağlayanlar.Gönlünü bağlayanlar, sürgünde akşam oldu. Pişmanlık, ah, pişmanlık, ölüyor, ah, insanlık.Karanlık ah karanlık, sürgünde oldu akşam. Kayıkçı bunca kelam, anlamaz kimse meram.Duyulmaz artık selam, sürgünde oldu akşam. Şafaklar hasret çeker, sevenler yaşlar döker.Âşıklar hazır bekler, sürgünde oldu akşam. Dostların saf saf olmuş, güllerin bir bir solmuş.Sayılı günler dolmuş, sürgünde oldu akşam. Bekliyor toprak seni, böcekler yerler teni.Unutma âşık beni, sürgünde oldu akşam. Umudun son nefeste, uçuyor can kafeste.Kayıkçı hep aheste, sürgünde oldu akşam. Aşkında buldum hayat, sürgünde ettim rahat.Âşıklar verdi ruhsat, sürgünde oldu akşam. Aciz'im oldu bende, kendini buldu sende.Gidiyor şimdi önde, sürgünde oldu akşam.